2024-2025 Futbol Sezonunda Sezonun Enleri

Bildiğiniz gibi her futbol sezonu kendi hikâyesini, kahramanlarını ve hayal kırıklıklarını yazar. Ancak 2024-2025 sezonu bu konuda çıtayı bir hayli yukarı taşıdı. Tribünlerin yeniden dolduğu, rekabetin son ana kadar sürdüğü, yıldızların parladığı ve bir o kadar da sönüp gittiği bu sezonun "enleri"ni birlikte hatırlayalım.

Süper Lig’in Bu Sezon En İyisi Yine Sarı-Kırmızı

Farkındaysanız bu sezonda daha çok arzulayan ve hak eden takım Galatasaray oldu. Sarı-kırmızılı takımın başında üst üste hem kendisinin hem de takımın üçüncü şampiyonluğunu yakalayan Okan Buruk başarının gerçek kahramanı olarak öne çıktı. Okan Hoca yerinde stratejik hamleleri, devamlılığı ve yıldız futbolcularını en verimli şekilde kullanması sayesinde hanesine yeni bir başarı eklemiş oldu.

Yönetim cephesi ise ona her anlamda destek verdi. Başkan Dursun Özbek ve ekibinin transferler konusundaki başarılı çalışmaları sarı-kırmızılı ekibin şampiyonluğunda en önemli adımlardan biri oldu. Transfer başarısı ve bu sezonun enleri denilince Victor Osimhen isminden bahsetmeden olmaz. Sezon başında büyük ses getiren bu transfer, beklentileri fazlasıyla karşıladı.

Güçlü fiziği, bitiriciliği ve hırsıyla Galatasaray’ın hücum hattına bambaşka bir boyut kazandırdı. Kanatlardan gelen destek ise genellikle Barış Alper Yılmaz’dan geldi. Genç oyuncu, özellikle ikinci yarıda gösterdiği form grafiğiyle taraftarın gönlünde taht kurdu. Yine 38 yaşındaki tecrübeli file bekçisi Fernando Muslera bu sezonun enleri arasına girmeyi başardı ve Galatasaray kaptanı olarak kırılması çok zor rekorların sahibi oldu.

Fenerbahçe'de Bir Portekiz Kâbusu; Mourinho

Sezona başlarken kesenin ağzını açan Fenerbahçe hem teknik heyet hem de futbolcular anlamında çok büyük transferler gerçekleşti. Fakat bu transferler teknik direktör Jose Mourinho ile beklenen uyumu yakalayamadı ve sonuç bir kez daha hüsrana dönüştü. Özellikle büyük maçlarda yaşanan ve alışılmadık mağlubiyetler Mourinho isminin tartışılmasına neden oldu. Yine Fenerbahçe’de En-Nesyri gibi güzel performansı olan oyuncularda vardı.

Kadro derinliği birçok maçta etkili oldu ancak şampiyonluk için yetmedi. Beşiktaş ise son yıllardaki en kötü performanslarından birini sezon boyunca sergilemiş oldu. Transfer döneminde yapılan yanlış hamleler, sezon boyunca saha içine de yansıdı.

Yönetim değişiklikleri ve dikiş tutturamayan teknik direktörler sebebi ile Beşiktaş aradığı huzuru bir türlü bulamadı. Buna karşın Rafa Silva, bireysel performansıyla öne çıktı ve belki de siyah-beyazlıların tek “iyi”si oldu. Beşiktaş’ta bir diğer dikkat çeken isim ise kaleci Mert Günok oldu. Sezon boyunca yaptığı kritik kurtarışlarla lig genelinde en iyi kaleci performanslarından birini sergiledi. Öte yandan büyük umutlarla Seria gol krallığı başarısı ile transfer edilen Ciro Immobile Beşiktaş adına tam ileri uç felaketi haline geldi ve beklentilerin çok altında kaldı.

Sürprizler, Hayal Kırıklıkları ve Yeni Yıldızlar

Trabzonspor, beklentilerin oldukça altında kalan bir sezon geçirdi. Özellikle yerli teknik adam tercihi olarak göreve getirilen Fatih Tekke, takımda beklenen etkiyi yaratamadı. Oyun planındaki yetersizlikler ve istatistiksel başarısızlıklar sonucu bordo-mavililer sezonu erken kapattı. Sezonun en büyük sürprizlerinden biri ise hiç şüphesiz Samsunspor oldu.

Transfer yasağı ve kısıtlı kadrosuna rağmen müthiş bir dayanışma sergileyen Karadeniz temsilcisi, ligi üçüncü sırada tamamlayarak tarih yazdı. Bu başarı, sezonun “enlerinden” biri olarak haklı bir yer buldu kendine. 2024-2025 sezonunu enlerinden biride çiçeği burnunda teknik adam Arda Turan oldu. Başarılı teknik direktör çok kısa zamanda kısıtlı imkanlarla önemli işler gerçekleştirdi.

Genç teknik adam bu başarılarının bir sonucu olarak futbolculuk yıllarında olduğu gibi yurt dışı macerasına başlamış oldu ve Shakhtar Donetsk takımı ile anlaştı. 2024-2025 sezonu; kazanmanın ötesinde akılcı yönetimlerin, doğru futbol aklının ve bireysel parıltıların ön planda olduğu bir sezon olarak tarihe geçti.

Herkesin dersler çıkardığı, bazı isimlerin yıldızlaştığı, bazı isimlerin ise sessizce veda ettiği bu sezonda futbol, bir kez daha tüm ülkeyi sarıp sarmaladı. Şimdi gözler 2025-2026’ya çevrildi. Yeni umutlarda, yeni yıldızlarda buluşmak dileğiyle.

2024 – 2025 Sezonu Dünya Futbolunda Neler Oldu?

2024-2025 futbol sezonunun Şampiyonlar Ligi finali sadece bir kupanın sahibini belirlemekle kalmadı, aynı zamanda birçok oyuncunun ve kulübün kaderini değiştiren bir dönüm noktası oldu. PSG, tarihindeki ilk Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kazanarak Avrupa sahnesinde büyük bir eşiği geçti. Bu tarihi zafer, kulübün yıllardır süren yatırımının ve altyapı yapılanmasının meyvesiydi.

Finalin diğer dikkat çeken tarafı ise İtalyan devi İnter takımıydı. Hakan Çalhanoğlu ikinci finalinde yine kupayı kazanan tarafta değildi. Öte yandan bu sezon istikrarlı bir performans sergileyemeyen Carlo Ancelotti ligin bitimi vedaya sahne oldu. Efsane teknik adam, kariyerine yeni bir sayfa açmak üzere Real Madrid ile yollarını ayırdı. Bu ayrılığın perde arkasında yaşanan nedenlerden biri olarak ise Arda Güler gösterildi. Sezon boyunca yeterince süre alamayan Arda’nın gelişimini frenleyen bu durum, Türk kamuoyunda da büyük yankı uyandırmıştı.

Şampiyonlar Ligi ve Laliga özelinde sezonun yıldızı 19 yaşındaki Lamine Yamal oldu. Barcelona formasıyla sezonu tamamlayan genç yıldız, sadece kulüp düzeyinde değil, tüm Avrupa futbolu adına yeni bir dönemin habercisi olabileceğini gösterdi. Sahadaki özgüveni, pas tercihleri ve oyun görüşüyle, futbolun geleceğine damga vuracağını daha şimdiden kanıtladı.

Türk Takımlarının Avrupa Neyi Yanlış Yaptı

Türk temsilcilerinin Avrupa macerası ise yine karmaşık duygularla doluydu. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkmayı başaramasa da mücadele gücü ve oyun temposuyla takdir topladı. Özellikle iç saha performansları ve yüksek tempolu oyunlarıyla dikkat çeken sarı-kırmızılılar, Avrupa arenasında fiziksel mücadeleye dayalı modern futbola ayak uydurduklarını kanıtladı. Ancak bireysel hatalar ve zaman zaman oyundan kopmalar, başarıyı yarıda bıraktı.

Fenerbahçe ise Avrupa Ligi’nde çeyrek finale kadar yükselerek önemli bir başarıya imza attı. Ancak teknik direktör Mourinho’nun kontrollü oyun anlayışı zaman zaman takımı geriye çekti ve ofansif üretkenlik zayıf kaldı. Buna rağmen genç oyuncuların sahada aldığı sorumluluk, önümüzdeki sezonlar adına umut verdi.

Beşiktaş ve Trabzonspor içinse işler pek yolunda gitmedi. Siyah-beyazlılar, grup aşamasını geçemeden Avrupa macerasına veda etti. Yetersiz kadro derinliği ve düşük tempo, Avrupa seviyesinde tutunmalarını zorlaştırdı. Trabzonspor ise hem teknik yönetim hem de saha içi organizasyonda yaşadığı sorunlarla erken havlu attı. Fatih Tekke’nin gelişi Trabzonspor’daki kötü gidişatı durduramadı.

Uluslararası sahnede Türk futbolu adına umut verici olan Kerem Aktürkoğlu, Hakan Çalhanoğlu gibi oyuncularımızın performansı oldu. Özellikle Avrupa kupalarında büyük bir başarısızlıkla Türk futbolu karşı karşıya. Bu durumun düzelmesi için yapısal sorunların çözülmesi gerekiyor. Bu anlamda gelecek sezonun bizlere neler göstereceğini ve bu kangren olmuş durumlara nasıl bir çözüm sunulacağı tüm futbol severler olarak en çok merak ettiğimiz konu olarak öne çıkıyor.