İlk bakış, ilk temas, ilk söz, ilk koku… 9 ay boyunca aşina olduğumuz o kalbin sahibinindir. Bilinmeyen bir dünyanın içinde, hayata onunla tutunuruz. O yüzden anne, hayatın başladığı yerdir. Anne var oluşumuzun ilk tanığıdır. Peki, anneliğin anlamının, öneminin, hayatımızdaki yerinin ne kadar farkındayız?
Anne Sevgisi: Zamanla Değişmeyen Tek Sevgi
Bir annenin sevgisini anlatmak çok zor. Klişe bir cümle olacak ama bu sevgi, anlatılmaz, sadece yaşanır. Çünkü şefkat dolu bir annenin sevgisi karşılıksızdır. Anne deyince o kadar anlam yüklü bir kelime kullanmış oluruz ki çoğu zaman farkına bile varmayız.
Annemiz, biz onu incitsek bile yanımızdan ayrılmayan, seven yegâne kişidir. O yüzden en çok ona güveniriz. Büyüdüğümüzde bile kilometrelerce uzaktan hüznümüzü, üzüntümüzü hissedip arayandır. Ne olursa olsun, sığınağımızdır.
O, karnımız acıktığını bile gözümüzün içine bakarak anlayandır. Gece uyanıp üşümeyelim diye üstümüzü örtendir. Hasta olduğumuzda sabaha kadar başucumuzda kalan kişidir. Düştüğümüzde kaldırandır. Ağladığımızda gözyaşımızı silendir.
Anne ile bağ zamanla zayıflamaz; aksine yıllar geçtikçe kök salar, derinleşir. Bu, yaş aldıkça daha da kıymetini anladığımız bir ilişkidir. Onun gözündeki parıltı, sesindeki şefkat yıllar geçse de ilk günkü gibidir.
Annelik: Sabır ve Fedakârlıkla Yoğrulmuş Bir Kimlik
Bir annenin çocuğuna hissettikleri çoğu zaman kelimelere sığmaz. Bilimsel olarak açıklanmaya çalışılsa da annelik içgüdüsü bambaşka bir şeydir. Ne tıp kitaplarında tam karşılığı vardır ne de bilimsel açıklamalar bu duygunun derinliğini tamamen ifade edebilir. Bir annenin çocuğu için neler yapabileceğini görmek, bazen şaşkınlık bazen de hayranlık uyandırır.
Karnında hissettiği ilk kıpırtıyla birlikte anne, kendisini başka bir varlıkla bütünleşmiş hisseder. Uykusuz geceler, sabahlara kadar süren ağlamalar, hastalıklar, ilk adımlar, ilk sözcükler…
Bebek daha konuşamazken bile annesi neye ihtiyacı olduğunu bilir. Çocuğunun yüzüne bakarak ne hissettiğini anlar. Bunların hepsi, annenin yüreğinde silinmez izler bırakır. Annenin içinden gelen bu yönlendirme doğaldır. Yaradılışa konan bu sevgi, şefkat; bu ilk bağla harekete geçer.
O yüzden anneler, fedakârdır.
O yüzden anne sevgisi karşılıksızdır.
O yüzden anneler sabırlıdır.
Anne olmak, başka bir yüreği, kendi yüreğinde taşımaktır. Canı yandığında, kendi canı yanıyormuş gibi hissetmektir. O hissi yaşarken onun bu hisle başa çıkması için dayanmaktır. İşte bu nedenle annelik bir mucizedir.
Bu yüzden anneler evlatları için cennetin anahtarı gibidir.
Bu yüzden yıllar geçse de büyüsek bile hâlâ annemizin çocuğu olarak kalırız.
Bu yüzden hâlâ üzgünken onu aradığımızda sesiyle yatışırız. Onun bakışıyla iyileşiriz. Sarıldığımızda huzur buluruz.
Annelik: İnsan Yetiştirmenin Adı
Dünyaya gelmek kolay belki. Ama dünyada insan kalmak, insan onuruna yakışır şekilde yaşamak; işte onun arkasında annelerin sessiz ve sabırlı emeği var. Çünkü bir çocuğun ilk öğretmeni, ilk sığınağı, hatta kendini ilk kez gördüğü aynadır annesi…
Paylaşmayı, merhameti, saygıyı, dürüstlüğü yani insan olmayı öğrendiğimiz ilk kişi annemizdir. Onun sevgisiyle, ilgisiyle yoğruluruz. O, bizi sadece dokuz ay taşımaz; bir ömür boyu kalbinde tutar. Sesli çabaları, sessiz çabaları, söyledikleri kadar söylemedikleriyle de yol göstericidir.
Başkasına duyduğumuz empatinin, sabrın, şefkatin tohumlarını eken ilk kişidir. Neden onun sesi içimizi ferahlatır? Çünkü duyduğumuz ilk kalp sesi, onundur. Kendi yolumuzu çizdiğimizde bile onun öğretileri yüreğimizde yaşamaya devam eder.
O, mutfakta kokan yemeğin adıdır. O hastayken ateşimizi ölçen eldir. O gece üstümüz açık kalmasın diye üzerimizi örtendir. O okul kapısında çıkışımızı gözleyendir. O, bizim kalbimiz kırıldı diye kalbi sıkışandır. O biz hem bu dünyada hem de ebedi hayatımızda huzuru bulalım diye dua kapısıdır.
İnsan kalbindeki ilk yuvanın adıdır anne. Gözlerimizi açtığımız andan itibaren ömür boyu süren bağdır bu. Bazen gözden uzak olsa bile, mezarın ötesinden sıcaklığı hep hissedilendir. “Keşke yanımda olsaydı da bugünü görseydi” dediğimizdir. Her düşüşte “Ah annem” diye iç çektiğimizdir. İçimizdeki vicdanın ve umudun ilk sesidir o.
Annelik Bir Rol Değil, Aynı Zamanda Bir Yaşam Biçimi
Annelik, sabah mesaisi başlayan ve gece uykuya daldığında biten bir meslek değil. Annelik ömür boyu devam eden bir yaşam biçimidir. İlk adımdan son nefese kadar süren bir bağlılıktır. Günümüzde annelik, iç sesi duymayı zorlaştırsa da anneler kendini sürekli yetersiz hissetse de iyi haber şu ki o iç ses hâlâ orada. Sessizleşse de kaybolmuyor. Bugün modern annelik kültürü ile anneler “ne yaparsa yapsın yetmezmiş” gibi hissedebilir, ama sakinleştiğinde, iç sesini yeniden duyabilir.
Çünkü o iç ses, bebek ağladığında, “Acıktı galiba” dedirendir. Çocuk sessizleştiğinde “Canı sıkkın galiba” diye hissettirendir. O iç ses, kalpten gelen sinyalleri alır. İşte bu yüzden de annelik unvan değil; ruhun en saf haliyle yaşanışıdır.
Günümüzde bu ses, sosyal medyada görülen mükemmel anne imajıyla kısılıp “Yeterince iyi değilim, onlar gibi yapamıyorum” kaygısını duysa da hâlâ duyulabilirdir:
Senin kalbinden gelen huzur, çocuğun için eşi benzeri olmayan bir güvendir.
Senin verdiğin sevgi, onun kalbinde silinmez izler bırakır.
Kurduğun göz teması, seninle arasında kurulan bağın en özel ifadesidir.
İç sesimizi daha fazla duyduğumuz anların sayısı artsın. Çünkü anne sevgisi sınırlandırılmaz. Ölçülemez ve tarif edilemez bir değere sahiptir. Modern dünyada her şey ölçülmeye çalışılsa da anne sevgisi hiçbir ölçüye sığmaz. Anneler, bu dünyanın sessiz kahramanlarıdır.
Onlara teşekkür etmek ve onları hatırlamak için Anneler Günü’nü beklemeyelim!
Anneniz hayattaysa sarılın!
Yanınızda değilse duasını eksik etmeyin!
Son Söz
Bu yazıyı kaleme alırken anneliğimden çok, içimde yankılanan annemin sesiyle yazdım. Çünkü onun şefkati, sabrı ve sevgisi beni büyüttü. En zor anlarda onun şefkati beni sardı.
Annecim, iyi ki varsın!
Bu yazı Anneler Günü vesilesiyle bütün annelerin sevgi dolu kalplerine içten bir teşekkür olsun. Anneme, dünyadaki bütün annelere, içinde anne şefkati taşıyarak bütün çocukların annesi olan sevgi dolu yüreklere ve ahiret yurduna göçmüş bütün annelere sevgi ve dua ile…