Ayasofya Cami Ziyaretçi Rekorları Kırıyor

İstanbul’un silüetini en güzel tamamlayan yapılardan birisi olan Ayasofya Cami son yıllarda yoğun bir ziyaretçi akınına uğrayarak rekorlar kırmaya devam ediyor. Cami olarak ibadete açıldığı günden itibaren 40 milyona yakın ziyaretçiyi ağırlayan Ayasofya hem ülkemizin hem de dünyanın en önemli yapıları arasındadır.

Ayasofya belirli bir dönemlerde kilise, müze veya cami olarak halkın karşısına çıkmıştır. Köklü bir tarihe sahip olan Ayasofya’da Bizans, Osmanlı ve modern Türkiye’den izleri görebiliriz. İstanbul’un ruhunu, tarihini ve kültürünü barındıran bu eşsiz yer hem gözlere hem de kalplere hitap eder. Ayasofya’nın kapısından içeri adımınızı atar atmaz bambaşka bir atmosferin içinde kendinizi bulursunuz. Geçmişle bugün arasında bağ kuracağınız bu yapının her bir detayı sizleri büyüleyecektir. Ayasofya’nın her bir köşesinde ve duvarında o derin tarihi hissedeceksiniz. Süslemeleri, mozaikleri ve doğal taşlarıyla da görkemli bir yer olan Ayasofya İstanbul’un kimliğini anlatan tarihi bir mirastır.

Ayasofya’nın Tarihi

Ayasofya hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar için oldukça önemli bir yapıdır. Bizans İmparatoru tarafından katedral ve bazilika olarak inşa ettirilen Ayasofya İstanbul’un fethedilmesiyle camiye dönüştürülmüştür. Uzun bir süre cami olarak kullanılan Ayasofya 1934 yılında da müze olarak ziyaretçilerle buluşmuştur. Günümüzde ise tekrar cami olarak hizmet veren Ayasofya’ya bugün 3. Ayasofya Cami denilir. Peki neden bu köklü ve tarihi camiden 3. Ayasofya olarak bahsedilir?

· Roma İmparatoru Büyük Konstantin tarafından ilk Ayasofya yaptırılmıştır. Hristiyanlık dininin resmi din olarak kabul edilmesiyle de Ayasofya kilise olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1. Ayasofya’nın mimarisinin de olağanüstü olduğu kayıtlarda geçer. İlerleyen yıllarda ise bu yapı çıkan iç çatışmalarda büyük ölçülerde tahrip edilmiştir.

· İlk yapılan 1. Ayasofya’nın yıkılmasının ardından bir Ayasofya daha yaptırılmıştır. Bu yapıda 2. Ayasofya olarak kayıtlara geçmiştir.

· İkinci Ayasofya’nın yıkımının ardından da I. Jüstinyen tekrar bir yapı daha inşa ettirmek istemiştir. Önceki dönemdeki yapılardan daha farklı ve büyük olarak inşa edilen yapı günümüzdeki Ayasofya’yı ortaya çıkarmıştır.

Ayasofya’nın Yapısal Özellikleri

Ayasofya tarihi ve dini önemleriyle olduğu kadar yapısal özellikleriyle de dikkat çeker. Ayasofya inşa edilirken daha hızlı bir şekilde bitmesi için hazır malzemeler kullanılmıştır. Farklı tapınaklardan çeşitli sütunlar getirilerek Ayasofya’nın inşasında kullanılmıştır. Yine inşa süreçlerinde mermer, taş ve tuğlalarda kullanılmıştır. Ayasofya özellikle devasa kubbesiyle diğer kiliselerden ayrılmıştır. Yapının orta mekanına ait olan kubbe büyüklüğü ve yüksekliğiyle de oldukça dikkat çekicidir.

İki katlı olan bu yapının görkemli kapıları meşeden yapılmıştır. Farklı sayılarda kapı ve pencereleriyle Ayasofya o dönemin şartlarına göre mühendislik harikası bir eserdir. Bazı dönemlerde bu tarihi yapı restorasyon çalışması da görmüştür. Yaşanan bazı depremlerde hasar alan yerler aslına uygun bir şekilde restore edilmiştir.

Ayasofya’daki Mozaikler Neleri İfade Ediyor?

Dünyanın 8. harikası olarak tanınan Ayasofya içerisinde yer alan mozaikleriyle de oldukça önemlidir. Ayasofya’da birbirinden önemli mozaikler bizleri karşılar. İşte Ayasofya’daki ünlü mozaiklerden bazıları:

· Apsis Mozaiği: Ayasofya’nın önemli mozaiklerinden ilki Apsis Mozaiği’dir. Ayasofya’nın ilk figürlü mozaiği olmasıyla da bu mozaik dikkat çeker. Apsis Mozaiği’nde Hz. Meryem ve çocuk İsa yer alır.

· Sunu Mozaiği: Bu mozaik Ayasofya’nın sembol mozaiklerinden birisidir. Meryem, çocuk İsa, I. Konstantin ve İmparator Jüstinyen’in yer aldığı bu mozaik 8. yüzyıldan kalmıştır.

· Deisis Mozaiği: Ayasofya’da bizleri karşılayan diğer bir önemli mozaik ise Deisis Mozaiği’dir. Bu mozaikte Meryem Ana, Hz. İsa ve Vaftizci Yahya yer alır.

· İmparator Kapısı Mozaiği: Hz. İsa, Cebrail ve Meryem’in bulunduğu İmparator Mozaiği İmparator Kapısı’nın üstünde yer alır.

Ayasofya’nın Kapılarındaki Özellikler

Ayasofya kapılarıyla da dikkat çeken bir yerdir. Hem mimari hem de tarihi açıdan önemli olan Ayasofya’daki kapıların da her birinin bir hikayesi vardır. Ayasofya’nın kapılarından bazıları:

· İmparatorlar Kapısı: Ayasofya’nın önemli kapılarından birisi İmparatorlar Kapısı’dır. Bu kapıyı sadece imparatorlar ve mahiyeti kullanmıştır. Kapının üzerinde de ünlü İmparator Kapısı Mozaiği bulunuyor.

· Vestibül Kapı ve Savaşçılar Geçiti: Ayasofya’ya yandan giriş sağlayan Vestibül Kapı yapıda bulunan en eski parçalardan birisidir. Bu kapının antik öneme ait bir tapınaktan sökülüp buraya takıldığı bilgisi kaynaklarda yer alır.

· Ana Mekana Geçiş Kapıları: Ana mekana girişte dokuz kapı bulunur ve bu kapılar aslında altın ve gümüş süslemelerle kaplıymış. Fakat Haçlı Seferleri sırasında bu süslemelerin tamamı yağmalanmış.

Ayasofya’nın İç Mekan Süslemeleri

Ayasofya iç mekan süslemelerinde Hristiyanlık ve İslam dininin etkilerini net bir şekilde görürüz. Bu tarihi yapıda her iki kültürün sanatı birleşir. Bu sayede Ayasofya dini bir yapı olduğu kadar aynı zamanda da eşsiz bir sanat eseridir. Ayasofya’nın her bir köşesinde bizleri farklı bir süsleme karşılar. Mozaikler hepimizin bildiği iç mekan süslemeleridir. Daha sonra kubbede yer alan melek tasvirleri, sütunlar, çiniler ve hat levhaları… Ayasofya’nın farklı dönemlerde üstlendiği görevler değişiklik gösterse de o her zaman dünyanın en görkemli etkileyici yapılarından birisi olmuştur. Sanatsal derinliği, süslemeleri ve mimari muazzamlığıyla Ayasofya ziyaretçilere büyüleyici bir deneyim sunar.

Ayasofya’nın Kültürel ve Dini Önemi

Ayasofya farklı inançların ve kültürlerin birleştiği bir simgedir. Ayasofya Müslümanlar için olduğu kadar Hristiyanlar içinde önemli bir dini yapıdır. Her ne kadar şu an cami olarak kapılarını açsa da bu yapı bir zamanlar kilise olarak hizmet veriyordu. Dini bir yapı olduğu kadar Bizans İmparatorlarının güç simgesi de olan Ayasofya dünya çapında büyük bir öneme sahiptir. Kilise olarak kullanılan Ayasofya daha sonra camiye dönüştürülmüştür. İslam kültüründe çok önemli bir yerde bulunan Ayasofya’da hat sanatı, minber ve mihrap gibi İslam kültürüne ait unsurlarda yer alır. Kısaca Ayasofya medeni bir miras ve kültürler arası bir diyalogdur. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alan Ayasofya ülkemizin önemli kültürel miraslarındandır.

Ziyaretçi akınına uğrayan Ayasofya’yı koruyarak geleceğe aktarmalıyız. Ayasofya korunmalı ve bu konuda daha da ciddi adımlar atılmalıdır. Özellikle yoğun ziyaretlerin yapıya zarar vermemesi için gereken önemler fazlasıyla alınmalıdır.