2024-2025 sezonu özelinde şampiyonla arasında yine 33 puan gibi kabul edilemez bir fark oluşmuştu. İşte tüm sıkıntılar Beşiktaş’ın geleceğini tehdit etmeye başlamıştı. Oldukça sıkıntılı günler yaşayan camia anlamsız transferler, teknik adam değişiklikleri, ezeli rakiplerle oluşan puan farkı, olaylı kongre süreçleri ve başkan değişiklikleri ile her geçen gün daha kötü bir sona doğru ilerliyordu.
Eski başkan Hasan Arat ve ekibi tarafından yapılan yanlış transferlerden kurtulma süreci 2025-2026 sezonu başlarken de devam ediyordu. Joe Mario, Ernest Muci, Keny Arroyo, Al Musrati, Chamberlain gibi büyük umutlarla alınan birçok oyuncu ya kiralandı ya da satıldı. Sergen Yalçın dönemi ile yepyeni bir sürece girilmiş Orkun Kökçü, Tammy Abraham, Jota Silva, Gökhan Sazdağı, Cerny, Cengiz Ünder, El Bilal, Ndidi gibi isimlerle anlaşma sağlanmıştı.
Kadrodaki köklü değişim biraz gecikmeli ve biraz zamansızdı sanki. Dolayısıyla takımın yerine oturması oldukça zaman aldı ve Beşiktaş lig yarışında beklediğini tam olarak şuana kadar alamadı. Yeni sezon döneminde en büyük beklenti, takımın saha içindeki kimliğini yeniden bulması ve istikrarlı bir oyun anlayışı geliştirmesi yönündeydi. Fakat tam olarak öyle olmadı diyebiliriz.
Beşiktaş’ın durumuna şuanda bakacak olursak, taraftarlar artık oldukça sabırsız ve uzun süredir aradıkları istikrarı bir türlü takımlarında göremiyorlar. Yanı sıra başarıya aç olan camia, Sergen Yalçın ile birlikte ve onun liderliğinde yeniden ayağa kalkmak istiyor ki bu en doğal hakları. Takdir edersiniz ki Beşiktaş yönetimi, takımın omurgasını güçlendirecek birkaç kilit transfer yaptı. Fakat bunların yerini bulması zaman alacak gibi gözüküyor.
Teknik heyetin istekleri doğrultusunda ocak ayı transfer dönemi için ayrıca hazırlıklar yapılıyor. Yine altyapıdan da genç yeteneklere daha fazla şans verilmesi Sergen Yalçın ve ekibinin gündemindeki yerini koruyor. Özellikle kulübün mali açıdan dengelerini koruması oldukça önemli. Mali denge ile sportif başarı elde etme hedefi yönetimde ön plana çıkıyor. Beşiktaş için artık yeni bir yapılanma değil, sürdürülebilir bir sistem kurmak en önemli ön şart haline geldi.
Son Şampiyon Teknik Adam Sergen Yalçın
Beşiktaş son şampiyonluğunu kulübün efsane ismi Sergen Yalçın ile kazanmıştı. Sergen Yalçın öncesinde yerli yabancı birçok teknik adam eskitti. Siyah-beyazlılar, çareyi yine Sergen Yalçın’da buldu diyebiliriz. Başkan Serdal Adalı ve yönetimi ile anlaşmaya varan Sergen Yalçın, takıma oldukça özel dokunuşlar yaptı diyebiliriz.
Uzun bir süredir spor yorumculuğu yapan Sergen Yalçın bu kez sessiz sedasız bir şekilde siyah-beyazlıların başına geçmişti. Şenol Güneş gittikten sonra yaşanan sıkıntılı süreç bir türlü bitmek bilmeyince görev yeniden son şampiyon Sergen Yalçın’a düşmüştü. Aslında Başkan Serdal Adalı henüz ilk günlerde genç teknik adama teklif götürmüştü.
Fakat doğru şartlar oluşmadığı için Sergen Yalçın ismi ile bir türlü anlaşılamamıştı. İşte tam burada sormamız gereken sorulardan biride bence şu olmalı; Sergen Yalçın geç mi geldi? Belki de Beşiktaş için Sergen Yalçın her zaman doğru isimdi ama doğru zaman bir türlü takımda görev almadı. Takımı yakından tanıyan, kulübün dinamiklerine hâkim ve taraftarın desteğini her zaman arkasında hisseden Yalçın, yeniden yapılanma sürecinde camiaya umut aşılamayı başarsa da biraz geç kalındı diyebiliriz.
Onun gelişiyle birlikte birçok oyuncuda takıma aidiyet oluştu. Sergen Yalçın’ın yaptıkları adeta yapacaklarının teminatı olarak görülüyor. Ya da en azından takımda hissedilen hava bu yönde. Beşiktaş taraftarı özelinde yeniden ayağa kalkma mücadelesi olarak görülen sezonun devamı bakalım hangi süreçleri önümüze çıkartacak.
Kadroda Büyük Bir Revizyona Gidildi
Hali hazırda kadrodaki birçok futbolcu ile yolları ayıran Beşiktaş, kadroda büyük bir revizyona gitti. Yeni transferlerin gerçekleşmesi ile birlikte teknik direktör Sergen Yalçın kendine özgü ve kalitesini ortaya koyan bir kadro kurmak için kolları sıvadı. Bu konudaki en büyük adımlardan biri bu hafta içinde atıldı ve yıllardır kaptanlık görevini sürdüren Necip Uysal yerine kaptanlık makamı milli oyuncu Orkun Kökçü’ye teslim edildi.
Yeni transferlerin yanı sıra özellikle Rafa Silva gibi yıpranan oyuncularda yeni teknik direktörle yeniden form tuttu. Siyah-beyazlı camia, yapılan bu değişikliklerle birlikte uzun süredir özlemini duyduğu başarıyı yeniden yakalamayı hedefliyor. Takım içinde oluşan yeni atmosfer, hem saha içi mücadeleye hem de kulüp içi dayanışmaya olumlu yansıyor.
Taraftarlar, özellikle genç oyuncuların performansındaki artıştan ve takımın oyun anlayışındaki değişimden oldukça memnun görünüyor. Sergen Yalçın’ın özellikle orta saha hattında yaptığı bazı dokunuşlarla, topa daha fazla sahip olan ve oyunu yönlendiren bir kimlik kazandırdığı görülüyor. Bu revizyon süreci tamamlanır ve camia bu sancılı sürece dayanabilirse siyah-beyazlı ekibi oldukça güzel günler bekleyebilir.
Sergen Yalçın Gençlerbirliği Engeline Takıldı
Ligin 6.haftasına bir maç eksikle giren siyah beyazlılar, Galatasaray beraberliğinin ardından Gençlerbirliği takımını kendi evinde ağırladı. Maçı kazanması halinde lige ortak olması söz konusuydu. Maç eksiği olan Beşiktaş, Konyaspor maçını da kazanırsa lig yarışında ikinci olma şansını yakalayabilirdi.
Gençlerbirliği karşısına kalede Mert Günok, defans hattında J. Svensson, Tiago Djalo, E. Topçu, Rıdvan Yılmaz dörtlüsü ile çıkan siyah-beyazlılarda, orta sahada O. NDIDI, Orkun Kökçü, C. Ünder, R. Silva, V. Cerny ve forvet hattında T. Abraham yer aldı. İlk yarıda beklenen oyunu ortaya koyamayan siyah-beyazlılarda ikinci yarı V. Cerny yerine Mustafa Erhan Hekimoğlu oyuna dahil edildi.
Bu değişikliğin ardından Rafa Silva tarafından verilen harika pasla Cengiz Ünder golü yaptı ve Beşiktaş kendi evinde 1-0 öne geçti. Fakat Beşiktaş skoru artırmak bir yana korumayı bile başaramadı ve bir kez daha kendi evinde mağlup oldu. Bu skorla ligde büyük bir şansı tepmiş olan Beşiktaş bakalım yeni teknik adamı ile bir kez daha kendi evinde mağlubiyeti yaşamış oldu.
Aslına bakarsanız Beşiktaş için şuan çok fazla bir hedefte kalmadı. Son haftalardaki dalgalı performans, taraftarların sabrını zorlamaya başladı. Takımın maç sonu yaşadığı üzüntü dikkatlerden kaçmadı. Üst üste galibiyet serisi yakalamayı bir türlü başaramayan Beşiktaş böyle giderse oyuncuların olumlu performansını bir türlü yukarı bir grafiğe çekemeyecek.
Şu halde siyah beyazlılar için en önemli mesele oyun temposu ve kadro istikrarını bir an önce kazanmak olmalıdır. Aksi takdirde tıpkı geçtiğimiz iki sezonda olduğu gibi yine büyük bir hüsran ve kaotik bir ortam Beşiktaş’ı bekliyor diyebiliriz.