Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nde İkinci Yenilgisini Aldı

Şampiyonlar Ligi özelinde 9 puanı bulunan temsilcimiz Galatasaray mağlubiyetle başladığı turnuvaya çok güzel galibiyetlerle devam etmişti. 2025 – 2026 Şampiyonlar Ligi sezonuna doğrudan katılan Galatasaray, Bundesliga ekiplerinden Eintracht Frankfurt karşısında hiç beklenmedik şok edici bir sonuç aldı ve sahadan 5-1’lik mağlubiyetle ayrıldı.

Ardından İngiliz futbolunun ekol takımlarından Liverpool karşısına çıkan Galatasaray üstün bir oyunla 1-0 maçı kazanmasını bildi. Bu skorla taraflı tarafsız herkesin övgüsünü kazanan sarı kırmızılılar ardından Bodo/Glimt kulübünü evinde ağırladı ve bu maçın da 3-1’lik net bir skorla kazanmasını bildi. Son olarak Hollanda temsilcisi Ajax karşına çıkan Galatasaray, her hangi bir Türk takımının şimdiye kadar başaramadığını başardı ve Hollanda deplasmanında 3 puanı 3 golle almasını bildi.

Bildiğiniz gibi bu periyot sonunda ‘’Avrupa Fatihi’’ geri dönüyor manşetleri birçok yerde atılmış oldu. Bu durum özellikle Avrupa başarısı konusunda eleştirilen teknik direktör Okan Buruk adına adeta can suyu niteliğindeydi. İlk 8 takımın direkt olarak son 16 gittiği yeni formatta temsilcimizin bu performansı bizi oldukça heyecanlandırdı ve ilk 8 için umut ışığı oldu.

Tüm bu soruların cevaplarını ararken son haftalarda yaşanan zamansız ve uzun süreli sakatlıklar, teknik heyetin sorumluluklarını oldukça artırdı. Sakatlıklar sebebiyle bozulan kadro yapısı Galatasaray’ın lig yarışında yara almasına ve eski gücünden ödün vermesine neden oldu. Okan Hoca kadro eksikliği sebebiyle Şampiyonlar Ligi maçına farklı bir formasyonla çıktı.

Galatasaray’da Kadro Eksikliği Korkuttu

Oynadığı maçlarda 1 mağlubiyet ve 3 galibiyeti bulunan sarı kırmızılı temsilcimizde 9 puan bulunuyordu. Maç öncesi rakip Royale Union Saint – Gilloise 3 puandaydı. Belçika Pro Lig takımı olan Union Saint Gilloise Şampiyonlar Ligi seviyesinde ilk kez boy gösteren bir ekipti. Rams Park Stadyumu maça ev sahipliği yaptı ve ilk düdük sesi ile maç başladı.

Maçın başlama düdüğü ile mutlak favori hem sahayı dolduran on binler hem de otoriteler tarafından tabi ki temsilcimiz Galatasaray’dı. Maçın ilk dakikaları oldukça ortada geçiyordu ve adeta Şampiyonlar Ligi seviyesi değil, sıradan bir lig mücadelesi gibiydi. Aslından bunun nedenlerinden biri Galatasaray’ın kadro eksikliğiydi.

Berkan Kutlu, Yunus Akgün, Wilfried Singo, Mario Lemina, Kaan Ayhan, Eren Elmalı, Yusuf Demir, İsmail Jakobs ve en önemlisi Victor Osimhen isimleri sakat ve cezalı oyuncular durumundaydı. Galatasaray ilk on birde kalede Uğurcan Çakır, defans hattında Abdulkerim Bardakçı, Davinson Sanchez, I. Jakobs ve Roland Sallai vardı.

Sarı-kırmızılı ekipte orta sahada Lucas Torreira, Gabriel Sara, İlkay Gündoğan, Leroy Sane, Burak Yılmaz ve ileri uçta M. Icardi görev aldı. Maç eksikliği bulunan İlkay Gündoğan kadro seçeneklerinin dar olması sebebiyle maça ilk on birde başlayan isim oldu. Maçın ilk dakikalarında sarı kırmızılı temsilcimiz oyunu rakip yarı sahaya yıkmaya çabalasa da bunu tam olarak başaramadı.

Galatasaray Maça Etkili Başlayamadı

Bu dakikalarda Barış Alper Yılmaz tarafından çekilen şut hariç herhangi tehlikeli bir pozisyon olmadı. Maç eksikliği sebebiyle oyuna kötü bir performansla başlayan İlkay Gündoğan önce oldukça tehlikeli bir top kaptırdı. Defansın müdahalesi ile bu top kornere çelindi fakat hemen ardından rakibine yaptığı tehlikeli hareket sebebi ile sarı kartla cezalandırıldı.

İlk yarım saatin sonunda Galatasaray aradığı boşluğu bir türlü bulamadı. Rakip Royale Union Saint – Gilloise oldukça etkili bir savunma yaptı ve temsilcimize boş alan bırakmadı. Özellikle ilk yarının 20. dakikasından sonra Royale Union Saint – Gilloise maça denge getirmek adına pozisyonlarını sıklaştırdı. Dakikalar 24’ü gösterirken ceza sahasında Torreira tarafından yapılan harekete penaltı değerlendirilmesi yapıldı.

Fakat bu pozisyonda maçın hakemi monitör başına gitmeye gerek duymadı ve devam kararı verdi. 27. dakikada maçın en etkili vuruşlarından birini gerçekleştiren Gabriel Sara, maalesef direği geçemedi. Maçtaki ikinci sarı kartı 36. dakikada Royale Union Saint-Gilloise adına Promise David gördü. İlk yarıya taraflar 0-0’lık beraberlikle girdi.

Ardından Galatasaray – Royale Union Saint-Gilloise maçının ikinci yarısı başladı. İlk yarıda olduğu gibi ortada geçen maçta genç oyuncu Arda Unyay, I. Jakobs yerine oyuna giren isimdi. İlk yarıda sarı kart gören rakip takım oyuncusu Promise David, kaleci Uğurcan Çakır’ın ayağına bastı fakat hakem hatalı bir karar vererek ikinci sarı kartı göstermedi.

Verilmeyen kırmızı kart ardından aynı oyuncu Promise David dakikalar 57’yi gösterirken takımını 1-0 öne geçiren golü kaydetti. Galatasaray’ın atakları sıklaştığı bir süreçte Royale Union Saint-Gilloise aradığı golü bence hiç hak etmeden bulmuş oldu. Sağ kanattan geliştirdikleri atakta son çizgiden bekledikleri gol gelmiş oldu. Bu golün ardından maç bu skorla tamamlandı ve temsilcimiz kendi evinde 1-0 mağlup oldu.

Galatasaray ve Okan Hoca Doğru Yolda İlerliyor

Bariz bir şekilde yaşanan hakem hataları, sakat oyuncuların çokluğu ve takımda oynayanların gününde olmayışı Şampiyonlar Ligi sezonunda çok iyi bir performans sergileyen sarı-kırmızılı temsilcimizin tökezlemesine neden oldu. Bu beklenmedik mağlubiyet oyuncuların ve taraftarların ister istemez moralini bir hayli bozdu.

Okan Buruk maçın skorunun hakeme bağlanmaması gerektiğini ve eksiklere bağlanmaması gerektiğini söyledi. Maç içinde çözüm üretmeye ve çözüm aramaya çalıştıklarını söyledi. Bireysel olarak kreatif işleri az yaptıklarından ve daha iyi yapabileceklerinden bahsetti. Biraz daha fazla üretebilirdik ve rakibi kendi yarı sahasına daha fazla yıkabilirdik dedi.

Bir spor yorumcusu olarak Okan Buruk tarafından yapılan bu açıklamayı çok yerinde buluyorum. Özellikle ülkemizde genç teknik adamlar klasmanında tartışmasız en başarılı isimlerin başında gelen Okan Hoca, yıllardır oldukça istikrarlı ve başarılı bir grafik çiziyor. Umarım ki gelecekte daha nice başarılara teknik direktör olarak kavuşabilir.

Galatasaray camia olarak bu seviyelerin takımı üstelik bu seviyelere yabancıda değil. Yeniden eski günlere dönmek adına oldukça geç kalan sarı-kırmızılılarda camia uluslararası başarılara aç durumda. Bakalım gelecek günler ve Galatasaray şampiyonlar Ligi macerası aslan kralın yepyeni başarıları ülkemize getirmesini sağlayabilecek mi?