Peki, Kasım arat tatil nasıl değerlendirilmeli? Çocuklar bu moladan nasıl istifade edebilir?
Ara Tatili Amacına Uygun Programlıyor muyuz?
Ara tatil uygulaması ilk başladığında pek çok kişi, “Bu kadar sık mola gerçekten gerekli mi?” diye sormuştu. Aslında amaç, uzun soluklu eğitim dönemlerinde çocukların öğrenme verimini arttırmak, onlara yeniden enerji kazandırmaktı.
Nitekim 2019 yılında Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, eğitim sürecinde verilen kısa molaların odaklanma becerisini yaklaşık yüzde 30 oranında artırdığını ortaya koymuş. Yani, kısa bir duraklama aslında uzun vadede başarıya giden yolu destekliyor. Tabii bu mola, amacına uygun şekilde değerlendirilebilirse.
Öğrencilerin boş kalmaktan anladığı hiçbir şey yapmamak veya bütün gün ekran başında vakit geçirmek değil elbette. Ara tatil, yalnızca hiçbir şey yapmamak anlamına gelmiyor. Kış kapıdayken sonbaharın dinginliğini hissetmek, biraz yavaşlamak, aileyle birlikte geçirilen zamanı çoğaltmak için güzel bir vesile bu günler.
Eğitici etkinlik planlama telaşına girmeden, “ders tekrarını da aradan çıkarayım” kaygısı taşımadan, sadece akışıyla yaşanan birkaç gün… Bu küçük mola, hem çocuklar hem de yetişkinler için dıştan içe bir yolculuğa dönüşebilir.
Ailece yapılan yürüyüşler, şehir dışına küçük kaçamaklar, sonbaharın renklerini doyasıya izlemek; hepsi birer dinlenme fırsatı. Şehirde kalanlar içinse tarihi mekânlar, müzeler, kültürel geziler ile değerlendirilebilir. Belki önceden küçük bir gezi planı hazırlanabilir.
Dinlenmenin Gücü
Uzun çalışma yaptığımız zamanlarda ertesi gün her şeyi unuttuğumuzu düşündüğümüz çok zaman olmuştur. Aslında bunun sebebi, beynimizin öğrenme biçimidir. Yapılan araştırmalarla bilginin kalıcı hafızaya kaydedilmesi için bir dinlenme zamanı ve uyumanın gerektiği belirtilmektedir.
Hepimiz uzun süre çalıştıktan sonra ertesi gün bazı bilgileri unuttuğumuzu fark etmişizdir. Aslında bu unutkanlık, beynin kendine özgü bir öğrenme biçimidir. Bilginin kalıcı hafızaya yerleşmesi için dinlenmeye ve uykuya ihtiyacı vardır.
Nörobilimci Dr. Sara Mednick, ders çalışırken verilen kısa molaların beyindeki bağlantıları güçlendirdiğini, böylece öğrenilen bilginin daha sağlam hale geldiğini söylüyor. Sınav dönemini yeni tamamlayan öğrenciler için bu ara tatil, beynin bilgileri sindirme süreci gibi görülebilir.
Özellikle LGS ve YKS’ye hazırlanan öğrencilerde sürekli performans baskısı altında olmak, stres hormonunu artırarak bilişsel kapasiteyi düşürebiliyor. Biraz olsun okul dışı etkinliklerle ilgilenmek, sınav baskısından uzaklaşmak zihni toparlıyor. Çünkü stres altında insan bazen hedefini kaybedebiliyor, yanlış yöne sapabiliyor. Zihni arada bir dinlendiren faaliyetlerse hem kaygıyı azaltıyor hem de yeniden motive olmayı sağlıyor.
Ayrıca öğrenme yalnızca kitaplardan değil, yaşamın içinden de gerçekleşiyor. Günlük hayata karışmak, çevreyle ilgilenmek, doğayı gözlemlemek, problem çözme becerilerini doğal biçimde geliştiriyor.
Dinlenmek tembellik değildir. Aksine, zihni tazeleyen, üretkenliği besleyen bir süreçtir. Kitap okumak, doğada yürümek, ormanda piknik yapmak, sinemaya gitmek, bir kafede sessizce çay içmek… Hepsi, insanı yeniden toparlayan küçük ama etkili mola biçimleridir.
Aile Zamanı İçin Fırsat
Okul dönemi boyunca çoğu ailede günler âdeta bir yarış gibi geçiyor. Sabah kalkış telaşı, ders hazırlıkları, akşam ödevleri, uyku saatleri derken herkes kendi sorumluluğuna gömülüyor. Böyle olunca aynı evin içinde yaşasak da birbirimize ayırdığımız nitelikli vakit azalıyor. İşte ara tatil, tam da bu döngüyü kırmak için bir fırsat.
Bu bir haftalık ara, ailece yeniden bağ kurmak, birlikte vakit geçirmenin tadını hatırlamak için değerlendirilebilir. Her şeyin planlı olması gerekmiyor; bazen bir sofrayı birlikte hazırlamak bile iletişimi güçlendirir.
· Sabahları kahvaltıyı birlikte hazırlayın; çocukların masayı kurmasına, omletin içine ne konacağına karar vermesine izin verin.
· Akşam yemeği menüsünü beraber planlayın, sofrada herkesin gününden birkaç cümle paylaşmasına alan açın.
· Film geceleri düzenleyin; patlamış mısır kokusu ve battaniyelerle evin atmosferi bir sinema salonuna dönüşsün.
· Kutu oyunları, yapbozlar, birlikte çizilen resimler ya da hikâye anlatma saatleri… Basit ama kalpten gelen anlar biriktirin.
· Günün bir kısmını telefonsuz zaman olarak belirleyin. Birbirinizin yüzüne bakarak sohbet etmek, sandığınızdan çok daha iyileştirici olabilir.
· Kültürel bir gezi planlayın. Belki daha önce yanından geçtiğiniz ama hiç uğramadığınız bir müze, tarihi bir sokak, ya da birlikte gideceğiniz bir tiyatro oyunu.
Ara tatil yalnızca ders molası değil; ilişkileri onarma, bağları güçlendirme zamanıdır. Çünkü çocukların hafızasında kalan şey, çoğu zaman birlikte geçirilen o küçük ama samimi anlardır.
Tatil, Farkındalık Zamanı Olsun
Koşturmacalar, hedefler, yapılacaklar listesi… Sadece öğrenciler için değil, yetişkinler için de yorucu bir tempodur. Hep bir şeyleri yetiştirmeye çalışırken nefes almayı unutuyoruz. Ara tatil, işte bu unutulan nefesin farkına varmak için bir davet gibi.
Bu kısa mola, yalnızca dinlenmek değil; aynı zamanda fark etmek, yavaşlamak, iç sesimizi yeniden duymak için de bir fırsat. Belki uzun zamandır ertelediğiniz bir yürüyüşe çıkabilirsiniz. Ya da bir sabah alarm kurmadan uyanıp güne sessizlikle başlayabilirsiniz. Bir fincan kahveyi acele etmeden içmek, çocuğunuzun bir sorusuna gerçekten kulak vermek, doğayı seyretmek… Bunlar küçük ama derin farkındalık alanlarıdır.
Birlikte yavaşlamak hem zihinsel hem de duygusal olarak tazeler insanı. Yavaşladıkça anı fark ederiz, telaş ve şikâyet yerini şükre bırakır. Tatili boş zaman olarak değil; dolu bir farkındalık zamanı olarak görmek, bu günlerin anlamını değiştirir.
Belki bu tatilde kendinize şu soruyu sormak iyi gelir:
“Gerçekten neye ihtiyacım var?”
Cevap sessizliğin içinde, doğanın sesinde, sevdiklerinizle paylaştığınız bir gülümsemede saklı olabilir.
Yeniden Başlamak İçin Enerji Depolayın
Her ara, bir sonraki dönemin daha güçlü başlaması için bir nefes alma alanıdır. Tatilin son günlerinde, çocuklarla birlikte yapılacak kısa bir değerlendirme sohbeti bile motive edici olabilir.
“Tatilin en çok neyini sevdin?”, “Bir dahaki tatilde neyi farklı yapalım?” gibi sorular, hem onları düşünmeye hem de plan yapma becerilerini geliştirmeye teşvik eder.
Ebeveynler içinse tatil, çocukların öğrenme süreçlerine dışarıdan bakma fırsatıdır. Onların güçlü yönlerini, nelere ilgi duyduklarını bu sakin dönemde fark etmek mümkündür. Yeni haftaya başlarken sadece notlara değil, öğrenme heyecanına da odaklanmak gerekir.
Tatil dönüşü yanımızda dinlenmiş zihinler, yenilenmiş enerjiler ve güçlenmiş bağlar da eklenmiş olmalı!