Bir LGS annesi olarak bu yıl; düşen deneme puanları, motivasyon savaşları, duygusal iniş çıkışlar ve okul ile dershane arasındaki süreç farklılığı ile çok farklı bir dönem yaşadık. Tüm bu süreçten çıkardığım bazı dersleri; LGS psikolojisini, sistemin bu psikoloji üzerindeki etkilerini ve bu dönemi daha sağlıklı geçirmenin yollarını paylaşmak istiyorum. Kısa bir kıssadan hisse…
Anne ve Çocuk Üzerindeki Baskı: LGS Sınavı Nasıl Yoruyor?
LGS sınavı fen liseleri, nitelikli Anadolu Liseleri ve meslek liselerine yerleşmek için önemli bir dönemeç. Haftalık denemeler, dersler, etütler derken sanki bir maratonda buluyorsunuz kendinizi. Çocuğun programını takip etmek, rekabet ortamında oluşan baskıyı hafifletmeye çalışmak da biz annelerin hayatını alt üst ediyor. Doğrusu bu sene oğlumla beraber ben de sınava giriyormuşum gibi hissettim. İster istemez bu baskı zaman zaman aile içindeki huzura da etki ediyor.
Okulda başarılı olup da deneme sınavı sonrası düşen netleri gören çocuk, sarsılıyor. Her deneme ayrı bir duygu fırtınası. Çocuğun özgüveni düşüyor. Bu kez “Acaba yeterince destek olabiliyor muyum?” sorusu içinizde yankılanıyor ve süreci tek başına yürütmek zorlayıcı oluyor. Bu da üzerinizde ayrı bir baskı oluşturuyor. Kimi zaman akran zorbalığı da işin cabası. Eğer iyi bir eğitim koçunuz varsa veyahut iyi bir rehberlik servisi ile yola devam ediyorsanız kısmen yükünüz hafifliyor.
Rekabet Ortamı Çocukların Ruh Halini Nasıl Etkiliyor?
Ergenlikte sınav baskısı ile pek çok gencin ileriki yıllarda özgüven eksikliği yaşadığına, sınav kaygısı taşıdığına ve sosyal çekingenlik gibi bir problemle mücadele ettiğine şahit oldum. Çünkü birkaç netin eksik olması bile bir çocuğun “başarısız” olarak etiketlenmesine yetiyor. Hayal ettiği okula giremeyen çocuk “Yapamama”, “Yetersizlik” gibi duygularla yüzleşiyor.
Hepimiz biliyoruz ki ergenlik dönemi kimlik arayışının yoğun olduğu bir süreç. O sebeple de bu dönemin öncesi ve içinde duygusal dalgalar çok fazla oluyor. Bu dönemde çocuklarımız hem çocuklukla vedalaşıyor hem de gençliğe geçişe hazırlanıyor. Henüz kendilerini tam tanıyamamışken ve potansiyellerini keşfedememişken böylesine büyük bir sınavla mücadele etmek zorunda kalıyorlar.
8. sınıf öğrencileri bir yıl boyunca sadece sürekli test çözmeye yönlendiriliyor. Yaşamın diğer alanlarındaki beceriler bir yıl boyunca rafa kalkıyor. Bu yaş grubu yaşadığı net kaygısı sebebiyle yaşının üstünde bir strese maruz kalıyor. Çünkü bu dönemde, herkesin gözünde “başarılı öğrenci” olmak önemli bir değerdir.
Başarı bu sistemle sadece akademik ölçütlere indirgeniyor. Bu yüzden de çocuk istenen başarı seviyesine ulaşamayınca yarış dışı kalmış gibi hissediyor. Duygusal ve sosyal gelişimin kritik olduğu bu dönemde, çocukların potansiyeli görülemiyor. Sadece deneme sonuçları ve netler…
Motivasyonun Gücü: Aile ve Rehberlik Desteği
LGS’ye hazırlık sürecinde dikkat edilmesi gereken pek çok unsur var. Ancak bu sürecin temeli motivasyon. Sadece başarıya odaklanmak ne yazık ki çocuğun içinde bulunduğu psikolojik durumu gölgeliyor. Çocuğun morali bozulduğunda aslında annesinin gözlerinde veya babasının sözlerinde destek bulmak oluyor.
Ağustos’tan beri sürecin içinde bizzat bulunan biri olarak çocukların puanla ölçülmesinin ne gibi sonuçlar doğurduğunu görüyorum. Eğer insani değerleri taşıyan güçlü bireyler yetiştirmek istiyorsak hem biz ailelere hem de rehber öğretmenlere büyük sorumluluk düşüyor.
Bu yaş dönemi son derece kırılgan ve hassas. O yüzden “Sen değerlisin” mesajının sık sık verilmesi gerekiyor. Çalışma yöntemi, eksiklikler, planlamada yapılan hatalar; konuyu öğrenmeye çalışmak ve test çözmek kadar önemli. Çünkü bu dönemde yaşadığı kaygıyla nasıl başa çıkacağını bilemeyen çocuk, çoğu zaman pes ediyor. Çalışmayı reddediyor. “Çalıştı da yapamadı” denmesin diye çalışmayı bile reddediyor.
Destekleyici aile modeli, çocuğun hedefe ulaşırken kişilik gelişimini zedelememesi için önemli. Sınavı hayatının sonu gibi gören çocuklar için, en başarısız hissettikleri anda duyacakları samimi bir “Sen değerlisin” cümlesi, onları yeniden cesaretlendirebilir.
Bu dönemde çocuk, kendini ve sınırlarını da keşfeder. İşte bu noktada ailelerin ve rehber öğretmenlerin görevi, süreci bir stres yönetimi deneyimi haline getirmektir. Bu farkındalık sayesinde çocuk hem gelişir hem de olgunlaşır. Unutmayalım ki LGS’den sonra da bir başka önemli sınav bekleyecek: meslek seçiminin belirleneceği YKS.
LGS Süreci İçin Psikolojik Öneriler: 5 Önemli Adım
Rekabet ortamının yaşandığı bir ortamda stres kaçınılmaz. Özellikle akran zorbalığı varsa 8. sınıf sınav stresi daha da artar. Ama bu süreci sağlıklı geçirmek mümkün. LGS süreci nasıl yönetilmeli sorusunun cevabı, anneler için deneyimle öğreniliyor ama eğitim koçları ve rehber öğretmenler süreci sağlıklı bir şekilde yönetebiliyor. İşte bunun için önemli 5 adım:
· Hedefiniz gerçekçi mi?
Gerçekçi bir hedef, çocuğun kapasitesine ve isteklerine göre belirlenebilir. Her öğrenciyi yüzde 1’lik dilim için zorlamak psikolojik olarak yıpratıcı olabilir. Hem de sürdürülebilir bir motivasyon olmaz.
· Öğrenme stilini biliyor musunuz?
Her çocuğun yaratılıştan getirdiği bir öğrenme stili var. Bazı çocuklar, defalarca not alarak öğrenir bazılarınınsa sadece dersi dinlemesi yeterlidir. Rehberlik birimiyle beraber çocuğun öğrenme stilini keşfetmek önemlidir. Çünkü kendi öğrenme stilini bilen çocuk, daha verimli çalışır ve başarı oranı artar.
· Verimli ders çalışabiliyor mu?
Çalışma süresi kadar odaklanarak çalışmak da önemlidir. Çünkü esas nokta, odaklanmayı sağlayarak çalışabilmektir. Başarıyı bu getirir. Mesela 25 dakika ders, 5 dakika mola vererek bir zaman ayarlaması yapılabilir.
İlk olarak konu çalışımı ardından test çözümü olabilir. Günlük olarak çalışma hedefi belirlenebilir. Bunu haftalık ve aylık periyotlar takip edebilir. Ders çalışma planı, konuları sırayla öğrenmeyi ve eksikleri gidermeyi sağlar.
· Eksik analizi yaparak çözemediklerinin üzerine yoğunlaşıyor mu?
“Çalışıyorum, ama bir türlü olmuyor; istediğim hedefe ulaşamıyorum” serzenişleri sıklıkla yaşanıyor. Bu noktada karşımıza eksikler çıkıyor. Çünkü eksik analizi olmadan test çözmek kısır döngü içinde dolaşmak gibi. Bu noktada şu adımlar bu döngüden çıkmaya yardımcı olur:
Hangi konularda yanlış yapıyor?
Yanlış yaptığı konudaki eksikleri neler?
Eksikleri tamamlamak için konu tekrarı yapıyor mu?
Ek kaynak ve öğretmen desteği alıyor mu?
· “Ya yapamazsam” kaygısıyla başa çıkabiliyor mu?
Bu noktada rehberlik birimiyle düzenli görüşme yapmak ve “Elimden geleni yaptım, gerisi oluruna kaldı” noktasına taşımak önemlidir. Nefes egzersizleri, olumlama ifadeleri de stres için çözümdür.
LGS başarısızlık kaygısı çabayı takdir ederek aşılabilir. Bu sınav biçimi ne yazık ki yüzde bir’lik dilim dışında kalan birçok öğrenci için hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor. Bu durumda çocuğun kendini yeniden inşa etmesine yardımcı olmak ailenin rehberliğine kalıyor.
Başarıyı sadece bir tek sınavla ölçmek; çok yönlü kabiliyeti olan insan yapısı için göz ardı edici. Bir çocuğun potansiyelini daha iyi değerlendirdiğimiz ve kendisini keşfetmesine izin verdiğimiz zamanları görebilmek dileğiyle!