Sanatta ve Kültürde Kurban Bayramı Nasıldır?

Kurban Bayramı'na sayılı günler kaldı. Her yıl coşkuyla karşılanan Kurban Bayramı hem dini açıdan hem de gelenek açısından oldukça önemlidir. Kurban Bayramının kültür ve sanatta da ayrı bir yeri bulunur. Sanatta ve kültürde Kurban Bayramı’nın yerini beraber inceleyelim.

Bayram günlerinin ayrı bir kokusu vardır. Mutfaktan gelen kokular, bayramlaşmalar, harçlıklar veya yeni bayramlıklar… Hepimizin hafızalarında yer edinen bayramların gelmesini dört gözle bekleriz. Kurban Bayramı da bir sene boyunca gelmesini beklediğimiz bayramlardandır. Kurban inanç ve gelenekle yoğrulmuş olan bir bayramdır. Bizi biz yapan değerlerin olduğu bu bayram hızla değişen dünyada dönüşüme uğrasa da hala geleneğimizde ve sanatımızda yerini korumaktadır.

Kurban Bayramı Gelenekleri Nelerdir?

Bayramlara sadece dini bir yükümlülük olarak bakmamız doğru değildir. Kurban Bayramı dini bir yükümlülük olduğu kadar toplumsal dayanışma, geleneklerin yaşatılması, toplum belleğinde yer edinen kültürel anlatılar açısından da oldukça önemlidir. Yani Kurban Bayramı aslında sanatı oluşturan duygu, anlam, düşünce ve paylaşım araçlarıyla da köprü görevi görür. Bayramların toplumumuzda vazgeçilmeyen ritüelleri bulunur. Köy veya şehir fark etmez bayram gelenekleri aynı coşkuyla ve heyecanla devam eder.

Bayram günlerinin ayrı bir kokusu, telaşı, sevinci ve heyecanı vardır. Bayram sabahı doğan güneş bile farklıdır. Camilerde dua sesleri yükselir ve erkekler bayram namazına gider. Diğer aile üyeleri ise bayram namazı sonrası için kahvaltı hazırlıklarına başlarlar. Lezzetli kokuların sardığı evlerde çocuklar büyüklerin ellerini öpmek için sıraya girer. Bayramlaşmanın ardından sıra kurban kesimine gelir. Kurban kesimleri yapılır ve ihtiyaç sahiplerine de maddi ve manevi olarak destek olunur. Çocukların yeni bayramlıklar giyerek komşuların kapısını çalması, akraba ziyaretlerin yapılması, büyüklerin ellerinin öpülmesi ve küslerin barışması… Bu adımlar geleneksel Türk yaşamının vazgeçilmez bayram ritüelleridir. Bayram gelenekleri geçmişten günümüze kadar değişmeden sözlü kültürlerle aktarılarak bizlere ulaşmıştır. Bayram gelenekleri tıpkı bir oyuncuya benzer. Oyuncu senaryoyu ezberler ve sahnede rolünü oynar. Bayram gelenekleri de öyledir. Her yıl aynı gelenekler devam eder. Bayram gelenekleri masal, hikaye veya türkü gibi nesiller arasında aktarılır. Bu sayede hem gelenekler devam ettirilir hem de gelecek kuşaklar için görünmeyen bir sanat galerisi oluşturulur.

Kurban Bayramının Edebiyattaki Yeri

Edebiyat düşüncelerin, sevinçlerin veya özel günlere mahsus duyguların ifade edildiği en güçlü araçlardan birisidir. Sözlü veya yazılı olarak ifade edilen edebiyatta toplumumuzun geleneklerini veya özel günlerini yansıtan hikayelere, ilahilere veya türkülere denk gelmişizdir. Kurban Bayramı’da edebiyatımızda sanatçıların kullandığı temalardan birisidir. Kurban Bayramı temalı birçok kaside, şiir veya hikaye edebiyatımızda yerini almıştır. Bayramlar toplumumuz için önemli özel günlerden birisi olduğu için edebiyatın farklı türlerinde yerini almıştır. Tasavvuf edebiyatında öne çıkan Hacı bayram Veli şiirlerinde bayram temasına yer vermiştir. Divan edebiyatının öne çıkan kasidelerinde de bayram temaları sıkça işlenmiştir. Necati, Baki ve Kavsi gibi divan şairleri eserlerinde bayram temalarına yer vermiştir. Kurban Bayramı ve edebiyat ilişkisi denilince Yahya Kemal Beyatlı’yı örnek verebiliriz. “Süleymaniye’de Bayram Sabahı” şiiri en çok bilinen şiirlerindendir. Beyatlı bu şiirinde bayram duygusunu yoğun bir şekilde hissettirmiştir. Ömer Seyfettin veya Sait Faik’in öykülerinde de bayram temasını görürüz. Yazılı olduğu kadar sözlü edebiyat türlerinde de bayram temasını görürüz. Özellikle de anonim türkülerde bayram konusu sıkça yer almıştır.

Bayramın gelişi bizlerde hüzün, mutluluk veya hasret duygularını yaşatabilir. Bayram temasının hakim olduğu edebiyat eserlerinde de bu duyguları birebir hissederiz. Okuduğumuz bayram temalı bir şiirde hüzün hissederken dinlediğimiz bir öyküde de sevinç hissedebiliriz.

Kurban Bayramı ve Sinema İlişkisi

Sinema sektöründe de bayramlarla ilgili yapımlarda bulunur. Özellikle Yeşilçam filmlerinde bayram temalı yapımları hepimiz izlemiştir. Bayram temalı yapımlarda bayram ailelerin bir araya geldiği ve sorunların çözülerek herkesin bir masaya oturduğu gün olarak izleyiciye sunulur. Bu kurgu olan bir durumda değildir. Bayramlarda aileler bir araya gelir, küsler barışır ve herkes bir masa etrafında toplaşır. Sinema yapımlarında da bayram geleneklerini birebir yansıtılmıştır. “Kapıcılar Kralı” veya “Öksüzler” filmlerinde de bayram teması başka olayların içerisinde işlenerek izleyiciye sunulmuştur.

Kurban Bayramı sadece sinemada veya edebiyatta yer almamıştır. Geleneksel minyatürlerde de bayram teması resmedilmiştir. Günümüzde de fotoğrafçılar bayram namazlarını, bayramlaşma olaylarını ve yeni kıyafetlerini giymiş çocukları fotoğraflamaktadırlar. Bu sayede de gelecek nesiller için kültürel bir arşiv oluşturulmuş olunur.

Kurban Bayramı Bugün Nasıl Kutlanıyor?

Hepimiz mutlaka “Eskiden bayramlar ne güzeldi” cümlesini mutlaka duymuştur. Eskiden bayram zamanı büyük küçük demeden herkeste ayrı bir telaş olurdu. Yeni kıyafet alma, bayramlaşma veya ziyaret gibi telaşlar herkesi heyecanlandırırdı. Şu an ise bu tatlı telaşların yerini daha farklı telaşlar aldı. Bugünün dünyasında Kurban Bayramı kutlaması geçmişe göre birçok açıdan değişime uğradı aslında. Kentleşme veya yoğun çalışma gibi dönüşümler bayram kutlama biçimlerini de değiştirdi diyebiliriz. Yoğun iş temposu ve hızlı hayat koşuşturmacası bayramları büyük şehirlerde artık resmi bir tatil haline getirdi. Şehirlerde geleneksel bayram kutlamalarının yerini tatile çıkma etkinliği aldı. Geçmişte bayram kutlaması için ziyaretler gerçekleştiriliyordu. Küçükler büyükleri ziyaret ederek bayramlarını kutluyordu. Şimdi ziyaretlerin yerini de dijital kutlama mesajları aldı. Mesajla veya aramayla artık bayram kutlaması yapılıyor. Bu durumlar tamamen bayram geleneklerinin değiştiğini de göstermiyor. Hala bazı yerlerde eski bayram gelenekleri ilk günkü heyecanıyla devam ettiriliyor.

Kurban Bayramı Geleneğinin Devam Ettirilmesi

Kurban Bayramı dini açıdan önemli olduğu kadar kültür, edebiyat ve sanat alanında da oldukça önemlidir. Kurban Bayramı’na kültürel bir miras olarak da bakabiliriz. Kurban Bayramı bizi biz yapan bir değerdir. Geleneğin devam ettirildiği, kalabalık masaların oluşturulduğu ve tüm ailenin bir araya geldiği bayramın aynı heyecan ve sevinçle devam ettirilmesi gerekir. Tabi ki gelenekler geçmişe bakarak birebir aynı şekilde devam etmeyebilir. Ancak geleneklerin özü korunarak modern çağın koşullarına da göre yorumlanabilir. Bayram geleceğe bırakılan bir kültür olduğu için onu yaşatarak geleneği sürdürebiliriz. Gelenekler toplumun kimliğini de yansıtır. Kimlikte sahip çıkılarak ve yaşatılarak değer kazanır.