Hepimiz sokakta, kaldırımda, toplu taşıma araçlarında veya bir mekân çıkışında elinde gitarı, kemanı veya darbukası olan kişilere denk gelmişizdir. Bazen dikkate almadan yanında geçtiğimiz sokak müzisyenleri günlük hayatımızın önemli parçalarından birisidir. Telaşlı bir şekilde yürüdüğümüz sokaklarda kulaklarımıza ezgiler çarpar. Şehrin ruh haline göre müziğin ritmi de değişir. Şehirde kasvetli bir hava varsa daha duygusal müzikler veya şehirde güneşin neşeli ışıkları varsa daha hareketli ezgiler ortaya çıkar. Bazen dikkat etmeden yanlarından geçer bazen de durur dinleriz. Genel olarak sokak müzisyenleri şehrin o boğucu havasında dinleyicilere nefes aldırırlar. Sokakta duyduğumuz o ezgilerde bazen kendi hikayemizi de buluruz.
Duyduğumuz o şarkı bizi belki uzun bir yolculuğa çıkartarak hatıralara dokunmamızı sağlayabilir. Müzik kendini yaratmak için mekâna veya zamana ihtiyaç duymaz. Müzik aslında bir bağdır. Müzik insanla ve kalple bağ kuran duygusal bir köprüdür. Konser salonunda, evde, sokakta, kaldırımda veya bir ağaç altında müzik yapılabilir. Müzik için mekân fark etmez. Müziği duymaya yeter ki istekli bir kalp olsun.
Sokak Müziğinin Kökeni
Sokak müzisyenlerine önceden İstanbul gibi büyükşehirlerde sıkça rastlardık. Artık sadece İstanbul değil tüm şehirlerde sokak müzisyenleri sokakları renklendirmektedir. Sokak müziği sadece ülkemizde olan veya yeni ortaya da çıkmış bir alan değildir. Sokak müzisyenlerinin kökeni antik çağa kadar dayanmaktadır. Antik çağda diyar diyar gezerek sözlü kültürün yayılmasını sağlayan Troubadour adlı sanatçılar sokak müzisyenliğini başlatmışlardır.
Ülkemizde de sokak müzisyenliğinin kökeni çok eskiye dayanmaktadır. Şamanizm kültürünün hakim olduğu toplumlarda gezgin müzisyenler müziği şifa aracı olarak kullanmaktaydı. Daha sonra Osmanlı döneminin kozmopolit yapısı da sokak müzisyenliği kültürünü daha da çeşitlendirmiştir. Ülkemizdeki sokak müzisyenliği kültürüne ramazan davullarını dahi örnek gösterebiliriz. Yani sokak müziği yeni ortaya çıkmış bir kültür değildir. Sokak müzisyenlerinin çok eski bir kökeni vardır. Sadece son dönemlerde adını daha çok duymaya ve görmeye başladık.
Sokak Müziği Geçim Kaynağı mı Yoksa Bir Tutku mu?
Sokak müziği hem geçim kaynağı hem de tutkudur. Bazı müzisyenler sokak müziğine geçim kaynağı gözüyle bakarlar. Ekonomik zorluklar yaşayan kişiler sokak müziğini geçim kaynağı olarak görürler. Sokaklar müzisyenlere ekonomik kazanç sağlamalarında yardım ederler. Sadece müzisyenler için değil öğrenciler içinde sokak müziği bir geçim kaynağı olabiliyor. Öğrenci denizin ortasındaki vapurda keman çalabilir veya bir sokakta şarkı söyleyebilir.
Dinleyicilerde kısa bir konser veren öğrencilere maddi olarak yardım ederler. Bazen de sokak müziğine bir tutkuyla bakılır. Müzik yeteneği olan ve bu alanda da kendini geliştirmek için fırsat yakalayamamış kişiler sokak müziğine yönelirler. Hayallerinin peşinden giden bu kişiler sokak müziği yaparak yeteneklerini gösterirler ve bu sayede hiç beklemedikleri anlarda önlerine bir fırsat çıkabilir. Bazen de karşılık beklemeden bu sanatı yapan kişiler de bulunuyor. Sesi güzel olan veya bir enstrüman çalan kişiler bu yeteneklerini doğrudan halkla buluşturmak isterler. Beklentileri olmayan bu kişilerde sokak müziğini aslında kendilerine bir yaşam biçimi olarak kabul ederler. Sokak müziği her ne sebeple yapılırsa yapılsın her bir sokakta varlığını sürdürmeye devam edecektir. Bir mekan çıkışında, bir parkta, vapurda veya ara bir sokakta müziğin o eşsiz rüzgarına kapılarak huzurlu bir yolculuğa çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Sokak Müziği Birleştirici Bir Etkiye Sahip midir?
Evrensel olan müzik en eski sanat dallarından birisidir. Müzik bazen bir eğlence aracı bazen de güçlü bir iletişim dili haline gelmiştir. Müzik ile kişiler duygularını ifade ederken başkalarıyla da bağ kurarlar. Sokak müziği çok güçlü bir birleştirici etkiye sahiptir. Sokakta her profilden insan mevcuttur. Kaldırımda, sokakta veya vapurdaki bir müzisyenin etrafında farklı kişiler dinlemek için toplanır. Genç, yaşlı, kadın veya erkek fark etmeden herkes duyduğu şarkının veya çalan gitarın başına gelir. Kimse birbirini yargılamadan veya dışlamadan müziğin o eşsiz yolculuğuna hep beraber çıkar
Alkışlamayı, dans etmeyi, bağıra bağıra şarkı söylemeyi veya hüzünlenmeyi o alandaki herkes beraber yapar. Normal hayatlarında birbiriyle muhabbet kurmayacak kişiler o anın huzurlu atmosferi sayesinde yan yana gelip oynayabilir. Kısa sürede de olsa herkes kim olduğunu unutarak müziğin birleştirici gücünün etkisiyle yanındakiyle bağ kurar. Sokak müziği aslında bize kim olduğumuzu da hatırlatan bir güce de sahiptir.
Sokak Müziğinin Son Zamanlarda Daha da Popülerleşmesi
Son zamanlarda sokak müziği ve müzisyenleri daha da popüler bir hale gelmiştir. Bu durumda özellikle sosyal medyanın etkisi çok fazladır diyebiliriz. Çünkü sosyal medya saniyeler içerisinde binlerce kişiye ulaşabilmektedir. Sokakta çekilen bir müzisyenin videosu sosyal medya platformlarına yüklenerek geniş izleyici kitlesine ulaşabiliyor. Bu görünürlük sokak müzisyenlerinin maddi ve manevi destek almaları açısından oldukça önemli bir etkiye sahiptir.
İzleyici sosyal medyada gördüğü müzisyenleri merak edip izlemeye gidebilir. Bu sayede sokak müziği ve müzisyenleri kendini tanıtacak ve daha fazla dinleyiciye ulaşacaktır. Sosyal medya ile sokak müzisyenin hayatı değişebilir ve hayallerini gerçeğe dönüştürebilir, kim bilir. Sadece sosyal medya değil sokak müzisyenlerinin sayısının artması da sokak müziğini popülerleştirmiştir.
Sokak Müziğinin Önemi
Sokak müziği sanatı halka doğrudan ulaştıran bir biçimdir. Müzik kapalı ve resmi mekânlardan alınarak bağımsız bir şekilde doğrudan halkla birleştirilir. Daha özgür bir ortamda gerçekleştirilen sokak müziği sanatçılara da ilham olur. Sokak müziği sadece eğlencelik bir gösteri değildir. Sanatın yayılmasına, halka ulaşmasına ve daha da gelişmesine sokak müziği katkı sağlar. Sanat ne kadar gelişmek ve ilerlemek istiyorsa toplumla da o kadar iç içe olmalıdır. Sokak müziği sanatın gelişmesi ve sanatçılara da ilham olması açısından önemli bir noktada bulunur. Bu yüzden sokak müzisyenlerinin sanatlarını daha rahat yapabilmeleri için daha uygun ortamların oluşturulması gerekir.