Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik, 'Bu ülkenin, halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı'nı batı başkentlerinde yoldaşlarına yuhalatmanın adı kusura bakmasın ama siyaset değildir, muhalefet etmek hiç değildir.' ifadesini kullandı.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı Eğitim Programı'nda yaptığı konuşmada, iktidar olarak karşılarında sadece küresel ve bölgesel sınamaların olmadığını, bunlarla birlikte Türk ekonomisine çelme takmaya adeta ahdetmiş bir ana muhalefet partisinin de olduğunu söyledi.
'Yolsuzluk operasyonları başlayınca beytülmala çöreklenmiş yan kesicileri yargıdan kurtarmak için biliyorsunuz boykot diye bir şey uydurdular.' diyen Erdoğan, kendilerine destek vermeyen hangi marka, kurum, şirket, basın yayın kuruluşu varsa hepsini bu boykot torbasının içine doldurduklarını kaydetti.
CHP'nin mitinglerinde bu markaları yuhalatmaktan hedef göstermeye kadar akıl ve vicdanla bağdaşmayan her şeyi yaptığını dile getiren Erdoğan, 'Fakat ne yaptılarsa muvaffak olamadılar. Ülkemiz genelindeki boykot çağrıları, diğer bütün işleri gibi hep ellerinde patladı.' diye konuştu.
Milletin, önünü arkasını düşünmeden yapılan ekonomiyi durdurma çağrılarına prim vermediğinin altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Şimdi anlaşılıyor ki boykottan amaçları, milli markaları tehdit edip haraca bağlamakmış. Suç örgütleriyle haşır neşir ola ola iyice onlara benzemeye başladılar. Milletimiz artık bunların siyasi parti mi, mafya mı olduğunu karıştırır oldu. Öyle ya önüne geleni tehdit eden bir siyasi parti olur mu? Kendine destek vermeyen herkesi, tetikçilerine linç ettiren bir siyasi parti olur mu? Sayın Özel'in yönetiminde CHP, siyasi parti kimliğini giderek kaybediyor. Daha önce de söyledim. CHP yönetilmiyor, dümeni kilitlenmiş gemi misali oraya buraya savruluyor. Kaptanın ise ne gemi ne de yolcular umurunda. O boş işlerle, boş gündemlerle günü kurtarmanın derdinde. Rakibimiz de olsa biz kimsenin böyle bir duruma düşmesini istemeyiz. Tam tersine biz rakibimizin kalite ve kalibremize uygun olmasını isteriz.'
'Yanlış, bizim referansımız olamaz'
CHP'nin yaşadığı bu kimlik bunalımını bir an önce aşmasını temenni ettiklerini dile getiren Erdoğan, 'Kimlik bunalımının yansımalarını sadece ekonomi politikalarında değil, dış politikalarında da görüyoruz. Yurt dışına gidince yabancılara kendi ülkelerini şikayet etme alışkanlığını bir türlü bırakamadılar. Güya başka ülkeleri ziyaretlerinde ana muhalefet partisi gibi değil, Türkiye partisi olarak hareket edeceklerdi.' şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
'Ama kendi ağızlarından çıkan bu sözü bile tutmadılar. CHP Genel Başkanı'nın son ziyareti, bu noktada kelimenin tam anlamıyla bir fecaat oldu. Bu ülkenin, halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı'nı batı başkentlerinde yoldaşlarına yuhalatmanın adı kusura bakmasın ama siyaset değildir, muhalefet etmek hiç değildir. Türkiye'nin ana muhalefet partisine ve liderine yakışan, bırakın böyle bir rezalete zemin hazırlamayı, tam aksine buna karşı siper olmaktır. İç siyaset ayrı, dış politika ayrıdır. İçeri ayrı, yurt dışı ayrıdır.
Sayın Özel, bunun tefrikini yapmayı maalesef öğrenemedi. Akıl hocalarını değiştirmezse, korkarım hiçbir zaman da öğrenemeyecek. İnşallah çok geç olmadan, kendini daha fazla rezil etmeden Türkiye'nin de itibarına daha fazla zarar vermeden bunu öğrenme fırsatını bulur. Elbette biz ona kesinlikle bakarak tavrımızı belirleyecek değiliz. Yanlış, bizim referansımız olamaz. Yanlışa, bir başka yanlışla cevap vermek bize yakışmaz. Biz siyasette nezaket, saygı ve sağduyuyu korumaya özen göstereceğiz.'
Türkiye'nin itibarını ve marka değerini yüceltmeyi her türlü siyasi rekabetin ötesinde tutmaya bundan sonra da devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, yurt içi, yurt dışı fark etmeksizin bulundukları her yerde, katıldıkları her toplantıda milleti şanla, şerefle temsil etmenin mücadelesini vereceklerinin altını çizdi.
(Bitti)