İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın çeşitli kentlerinde bulunan nükleer tesisler ve üst düzey askeri komuta merkezlerini hedef almasıyla başlayan kriz büyüyerek devam ediyor. Gerilimin merkezinde, İran'ın nükleer kapasitesine yönelik endişeler ve İsrail’in “önleyici güvenlik doktrini” yer alıyor.
Askeri ve siyasi kaynaklara göre saldırılarda, İran ordusunun stratejik noktalarının hedef alındığı; özellikle uranyum zenginleştirme çalışmalarıyla bilinen bazı tesislerde tahribat oluştuğu iddia ediliyor. Tahran yönetimi ise saldırılara sert yanıt verileceğini belirterek bölgesel müttefikleriyle temaslarını sıklaştırdı.
Gerilimin tırmanmasıyla birlikte küresel aktörler, tansiyonun düşürülmesi için taraflara “itidal” çağrısında bulunurken; Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği, bölgede geniş çaplı bir çatışmanın kaçınılması adına diplomatik girişimlerini sürdürüyor.
Uzmanlar, bu gelişmelerin yalnızca iki ülkeyi değil, tüm Orta Doğu coğrafyasını etkileyebilecek bir çatışma riskini beraberinde getirdiğini belirtiyor.