Geçtiğimiz sezonu kelimenin tam anlamıyla fiyasko denilebilecek standartlarda bitiren Beşiktaş, görünen o ki kaldığı yerden devam ediyor. Geçen sezon Avrupa Ligi mücadelesine direkt olarak katılma hakkını adeta kendi eliyle iten siyah-beyazlılar, yeni sezonun ilk resmi maçına ezeli rakiplerinden daha erken çıkmak zorunda kaldı.
Tabi bu erken başlangıç geçtiğimiz sezonun sonunda anlatmaya çalıştığımız gibi oldukça zorlayıcı olacaktı. Takıma Tammy Abraham ve Orkun Kökçü gibi flaş sayılabilecek yeni transferlerle takviye yapılmış olsa da, henüz Temmuz ayında olduğumuz için gerekli uyum sağlanamayacaktı. Nitekim öylede oldu ve takımı geçen sezona başlangıç yaptığı Galatasaray Süper Kupa mücadelesine göre çok daha kötü bir başlangıç yaptı.
UEFA Avrupa Ligi 2.eleme turu mücadelesinde Ukrayna’nın tanıdık ekibi Shakhtar Donetsk ile kendi evinde karşı karşıya gelen Beşiktaş ummadığı bir sonuçla sahadan ayrıldı. Maçın tek hak ettiği halde kaybedeni ise stadyumu dolduran taraftarlar oldu. Sahada oynayan 11’in beklenen performansı bir türlü veremediği Beşiktaş-Şahtar maçını gelin birlikte kısaca analiz edelim.
Beşiktaş Taraftarı Bu Futbolu Hak Etmedi
Beşiktaş maçın ilk dakikalarına hızlı başlasa da devamını getiremedi. Tabi maça asıl hızlı başlayan stadı henüz sezon başlamadan, üstelik bu sıcakta hınca hınç dolduran taraftarlardı. Taraflı tarafsız tüm dünya futbolu ele alındığında en önemli taraftar desteklerinden birine sahip olan siyah-beyazlılar bir kez daha bu faktörü kullanamadı ve camiayı hüzne boğmuş oldu. Üstelik bu çok tanıdık bir hüzündü.
Daha ilk dakikalarda takım oyunu yerini belirsizliğe bıraktı. Henüz maçın başında maç konuk ekibin lehine döndü. Kendi evinde herhangi bir direnç gösteremeyen Beşiktaş takım savunması 7. Dakikada tam anlamıyla çöktü ve Alisson Santana tarafından atılan şık golle rakip takım öne geçmiş oldu. Shakhtar Donetsk 1-0 öne geçmenin avantajını iyi kullandı ve oyunun kontrolünü ele geçirdi.
Arda Turan yönetimi ile yenilenen Ukrayna ekibi, Brezilya ekolu ve dinamizmi ile oldukça etkili bir geçiş oyunu ortaya koydu. Dakikalar 20’leri gösterirken Beşiktaş adına sahada hazır olan tek şey 12.Adam olan seyirciydi. Beşiktaş taraftarının bu baskısı ise çok sürmedi ve 28.Dakikada Şahtar Donetsk ruhsuz Beşiktaş futbolcuları karşısında 2-0 üstünlüğü buldu.
Bu durumda her şeyi ile takımına destek olan taraftarlar bu kötü futbola ıslıklarla karşılık verdiler. Eguninaldo tarafından atılan gol işleri siyah-beyazlı ekip açısından iyice sıkıntıya soktu. Arda Turan ve ekibinin karşısında adeta havlu atan Beşiktaş, taraftarının karşısında hiç beklenmeyecek kadar kötü bir performans sergileyerek, kendine yakışmayan bir futbol ortaya koymuş oldu.
Fiziksel Yetersizlik Beşiktaş’ın En Belirgin Zaafı
Oldukça belirgin şekilde rakip takım Beşiktaş’tan daha hazır, daha diri ve çok daha istekli bir oyun ortaya koydu. Beşiktaş’ın defans hattındaki oyuncuların başarısız müdahaleleri ilk yarım saatlik zaman diliminde takımın kendi evinde 2-0 geriye düşmesine neden oldu. Orta saha ve forvet hattının birbirinden kopukluğu gözlerden kaçamayacak kadar netti.
Özellikle yeni transfer Orkun Kökçü henüz takıma uyum sağlayamamış gibi gözüküyor. Asıl akıllara gelen soru ise teknik heyetin patronu Ole Gunnar Solskjær tarafından yeterli taktik hazırlığın yapılıp yapılmadığı. Maçtan sonra taraftarların yoğun olarak teknik direktör Solskjaer ve yaptığı taktiklere tepkisi vardı. Sosyal medyadan teknik patrona gelen en net tepkilerden biri ise Beşiktaş’ın kendi sahasında önde basması, önde oynaması yönündeydi.
Bu maç özelinde eleştiriler oldukça yerinde diyebiliriz. Çünkü Şenol Güneş dönemlerini hatırladığımız Avrupa Kartalı önde basan, rakibin hata yapmasını beklemek yerine, hataya zorlayan bir Beşiktaş’tı. Solskjaer yönetiminde ise bunun tam tersi rakibin oyununu kabullenen, oyunu kendi yarı sahasından bir türlü çıkaramayan, gol yollarında oldukça kısır ve sonuç olarak beklenen değil, bekleyen bir Beşiktaş izledik. Ve açıkçası bu bizim tanıdığımız Avrupa Kartalı imajından oldukça uzaktı.
Umut vadeden tek şey ise Tammy Abraham’ın etkileyici hava hakimiyetiydi diyebiliriz. Diyebiliriz diyorum çünkü takdir edersiniz ki onu besleyecek nitelikli herhangi bir kanat oyuncusu kadroda yok. Maçın devamında elle oynama sonucunda kazanılan bir penaltı ve Tammy Abraham’ın Beşiktaş forması ile ilk golü geldi.
Ardından Beşiktaş taraftarları tekrar hareketlendi Fakat Tammy Abraham tarafından 40.dakikada atılan gol sonrası ilk yarı bu skorla geçilmiş oldu. 2. yarıya taraftarın yoğun desteği etkili başlamak isteyen siyah-beyazlılar yine ilk yarıda olduğu gibi süratini koruyamadı ve mücadeleye 67.dakikadaki Şahtar’ın golü ile yeniden havlu atmış oldu.
Oyuncular adeta sahada ruh gibi yürürlerken, Rafa Silva şutu sonrası kaleciden dönen topu karambolde Joae Mario tamamladı ve skor yeniden tek farka indi. 87.dakikada Joae Mario tarafından atılan bu gol, acaba mı dedirtmeye yetmedi ve 90+5. dakikada umutları söndüren golü Şahtar adına bir kez daha sahneye çıkan Kevin kaydetti.
Beşiktaş’ın Kötü Gidişinin Sorumlusu Kim
Arda Turan ve öğrencileri ilk resmi maçlarında Beşiktaş karşısında oldukça kolay bir galibiyet alırken. Beşiktaş taraftarı bana göre takımına iki gol attırarak, 3-0 yenilmekten kurtarmış oldu. Gelelim bu maç kime yazar konusuna, az öncede belirtiğim gibi başta teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer ve Başkan Serdal Adalı ikilisine.
Biri yeterli transfer yapmadı, biri var olan kadroda bir teknik fark ortaya koyamadı. Bu sebep sonuç ilişkisinde bir kez daha kaybeden Beşiktaş oldu ve en hazır olması gereken maçta, maçı rakibine hediye etmiş oldu. Köprüden önce son çıkış biletini kaybetmeye tahammülü kalmayan siyah beyazlı camiada sular ısınmaya devam edecek gibi duruyor.
Geçen sezonun ardından bu sezonunda tam bir fiyaskoya dönüşme ihtimali içten bile değil. Tüm bu durumun tersine dönmesi ve ezeli rakiplerle son iki sezonda açılan makasın kapanması için kalıcı önlemlerin alınması şart. Öncelikle Türkiye’yi iyi bilen ve Beşiktaş’ta yaşadığı başarılarla tanınan birçok teknik adam gözden geçirilebilir.
Özellikle usta teknik direktör Şenol Güneş ve Beşiktaş’ın efsanesi Sergen Yalçın şu sıralar herhangi bir takım çalıştırmıyorlar. Mert Günok, Rafa Silva, Orkun Kökçü ve Tammy Abraham gibi her kulüpte gözü kapalı oynayabilecek yıldızların daha verimli kullanılması taktiksel disipline bağlı gibi gözüküyor. Bakalım gelecek günler bizlere Beşiktaş adına neler gösterecek.