Türkiye turizmde rekor kırıyor, özel şirketler dünyada havalimanı işletiyor. Devlet Hava Meydanları İşletmesi, içeride hem tekelci yapısıyla hem de personel politikalarıyla tartışmaların odağında. Havacılık tazminatları, performans primleri ve bürokrasiyi meşgul eden sorunlar, DHMİ’nin küresel vizyona ne kadar uyum sağlayabileceği sorgulanıyor.

Hazinenin Kısa Vadeli Sıcak Parası

İstanbul Havalimanı’nın kira anlaşmaları gibi projeler sayesinde Hazine’nin kasasına milyarlarca euro sıcak para girdi. Ancak uzun vadede tablo değişiyor: yüksek maliyetler, pahalı yer hizmetleri, azalan charter seferleri, düşen turist sayısı. Kısa vadede Hazine kazanıyor ama uzun vadede turizm ve ekonomi kaybediyor.

Turizmin Gizli Freni

Turizm bölgelerindeki havalimanlarında yüksek maliyet, paket tur fiyatlarını doğrudan etkiliyor. İspanya ve Mısır örneklerinde görüldüğü gibi maliyetler düşürülünce turist sayısı hızla artıyor. Türkiye de aynı potansiyeli taşıyor, ama DHMİ modeli bu anlamda sorgulanıyor.

Kamu–Özel Dengesinde Çarpıcı Fark

DHMİ’nin maliyeti: Personel giderleri bütçenin yarısını oluşturuyor, prim tartışmaları verimliliği gölgeliyor. Özel sektörün gücü: İGA, TAV, HEAŞ, TGS, Çelebi ve Kozova gibi işletmelerin başarıları, Türkiye’nin özel sektörünün hem yeterli hem küresel ölçekte rekabetçi olduğunu kanıtlıyor.

Uluslararası Fırsatlar Neden Kaçıyor?

Türkiye’nin diplomatik ve ekonomik nüfuzu Libya, Suriye, Afganistan, Azerbaycan, Balkanlar ve Afrika’da büyüyor. Ancak DHMİ bu coğrafyalarda bulunmuyor. İhalelere girmiyor, devlet gücünün avantajlarından faydalanmıyor.

Etimaden ve MKE A.Ş. Örneği

Etimaden, bor madeninde dünya lideri oldu. Çünkü kamu gücü doğru vizyonla birleşti. MKEK de anonim şirkete dönüştürüldü, MKE A.Ş. oldu. Daha esnek, hızlı ve küresel rekabete açık bir şirket. DHMİ için de benzer bir dönüşüm mümkün: kamu mülkiyeti korunur, işletme zihniyeti yenilenir.

Varlık Fonu Çerçevesi

TVF portföyünde THY, Ziraat, Halkbank, BOTAŞ, Türk Telekom, PTT ve Etimaden var. DHMİ de bu şemsiyeye alınırsa uluslararası fonlardan yatırım bulabilir, yurtdışı ihalelere girebilir, THY ile sinerji yaratıp küresel havacılık kümelenmesinin parçası olabilir.

DHMİ’nin A.Ş. Olması ve Özelleştirme Seçeneği

DHMİ’nin anonim şirkete dönüştürülmesi ya da havalimanı işletmelerinin özelleştirilmesi, Hazine için yeni bir gelir kapısı açar. Bu modelde devlet hem kısa vadede özelleştirme gelirini elde eder, hem de uzun vadede kira, ciro payı ve vergiler üzerinden sürdürülebilir gelir akışı sağlar. Ayrıca yatırımcı iştahı artar, finansmana erişim kolaylaşır ve kamu borç yükü hafifler. Turizm maliyetleri düşerken, artan yolcu sayısı ve ticari faaliyetler dolaylı vergi gelirlerini de katlar.

Stratejik Ayrım

Devlette kalmalı: Hava trafik kontrolü, seyrüsefer sistemleri (milli güvenlik unsuru). Özele devredilmeli: Terminal, apron, yer hizmetleri, ARFF, teknik bakım. Bu modelle kamu altyapı sahibi olur, özel sektör işletir, Hazine kira + ciro payı + vergi ile hem sıcak para hem uzun vadeli gelir elde eder.

Yer Hizmetlerinde Rekabetin Önemi

Bugün birçok havalimanında yer hizmetleri fiili olarak tekelleşmiş durumda. Bu da maliyetleri artırıyor, hizmet kalitesini sınırlıyor. Yer hizmetleri alanında rekabetin artırılması, fiyatların düşmesini ve hizmet kalitesinin yükselmesini sağlar. Tur operatörleri ve yolcular için doğrudan avantaj yaratır.

Kamu Kaynaklarının İsrafı

DHMİ’nin işletmeci rolünde kalması, kamu kaynaklarının yanlış yerde kullanılmasına yol açıyor. Devletin asli görevi düzenlemek ve denetlemek iken, işletmecilikle uğraşması hem maliyet hem de zaman kaybı yaratıyor. Bu durum, kamunun enerjisinin stratejik alanlara yönelmesini engelliyor.

Yatırım Hızı

Özel sektör terminal ve altyapı yatırımlarını çok daha hızlı şekilde hayata geçiriyor. Kamu ihale süreçleri ise uzun, bürokratik ve maliyetli. Bu da modernizasyonu geciktiriyor. Özel işletme modeli, yatırım hızını artırarak rekabet gücünü yükseltir.

Bürokratik Yük

DHMİ’nin mevcut yapısı sadece mali değil, siyasi ve bürokratik makamların da gündemini gereksiz yere meşgul ediyor. Havacılık tazminatı ve prim tartışmaları sürekli Meclis’e taşınıyor, bakanlıklar konuyla uğraşmak zorunda kalıyor. Bu da enerjinin başka alanlara aktarılmasını engelliyor.

Turizm Markası Etkisi

Özel sektör eliyle işletilen modern ve rekabetçi havalimanları, sadece bir ulaşım noktası değil, aynı zamanda bir ülkenin vitrinidir. Dubai, Doha, Singapur örneklerinde olduğu gibi, havalimanı işletmeciliği turizm markasının gücünü doğrudan etkiler. Türkiye’de de özel sektör modeli, ülkenin küresel marka değerine katkı sağlar.