Gazze Şeridi’nde Memlükler döneminde inşa edilen Paşa Sarayı, İsrail’in son saldırılarında büyük yıkıma uğradı. Tarihi sarayın neredeyse yüzde 70’i yok olurken, içerisinde bulunan 20 binden fazla nadir eser çalındı. Saldırılar, sadece sivillere ve yapılarına yönelik değil, Gazze’nin kültürel ve tarihi mirasına da yönelmiş bir operasyon olarak değerlendiriliyor.
Saray, tarih boyunca Memlükler’den Osmanlı’ya kadar çeşitli dönemlerde kullanıldı ve farklı isimlerle anıldı. 2005, 2010 ve 2014 yıllarında kapsamlı restorasyon çalışmalarıyla devlet müzesine dönüştürülen yapı, Gazze’nin en önemli arkeoloji müzesi ve Filistin’in kültürel simgelerinden biri olarak kabul ediliyordu.
Kültürel miras uzmanları, İsrail’in saldırılarının sarayın yüzde 70’ini etkilediğini ve tarihi eserlerin çoğunun geri alınamayacak şekilde kaybolduğunu belirtiyor. Filistin hükümeti ve Kültürel Mirası Koruma Merkezi, geriye kalan parçaları kurtarmak için sınırlı imkanlarla çalışmalar yürütüyor. Uzmanlar, saldırının, İsrail’in Filistin kimliğini ve tarihini silmeyi hedefleyen sistematik bir politikası olarak görüldüğünü vurguluyor.
Paşa Sarayı’nda bulunan eserler, Bizans’tan Osmanlı’ya kadar uzanan dönemi yansıtarak, Gazze’nin tarihî ve kültürel kimliğinin bir parçasını oluşturuyordu. Sarayın mimari unsurları, Memlükler döneminin sanat anlayışını ve İslam mimarisinin gelişimini temsil ediyordu. Sağ perspektif çevreler, Türkiye ve Müslüman ülkelerin Gazze’deki tarihi mirasın korunması için diplomatik ve kültürel adımlar atmasının kritik olduğunu ifade ediyor.





