Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sırf LGBT belasını eleştirdiği için sanatçılar, iş adamları, siyasetçiler, bilim insanları linç edilmekte, adeta birer ölüye çevrilmektedir. Bir başka acı verici gerçek ise şudur, cinsiyetsizleştirme projeleriyle insan fıtratını inkar edenler, çocuklarımızın bedenlerine geri dönüşü olmayan tıbbi müdahalelerde bulunarak aslında masum çocukları da istismar etmektedir. Bu istismarı kesinlikle seyredemeyiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ev sahipliğinde, "Küreselleşen Dünyada Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi" temasıyla Şişli'de bir otelde düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu Uluslararası Aile Forumu'nda yaptığı konuşmada, ailenin çöktüğü, çözüldüğü, yıprandığı her toplum kökünden çürümeye, yozlaşmaya, çökmeye ve nihayetinde berhava olup gitmeye mahkum olduğunu söyledi.

Aileye yönelik her türlü tehdit ve saldırıya karşı koymak, aile kurumunu yüceltmek ve tahkim etmenin herkesin asli vazifesi olduğun belirten Erdoğan, "Bunun için diyoruz ki aileyi savunmak insanı savunmaktır, aileyi korumak toplumu yaşatmaktır, aileyi büyütmek geleceği inşa etmektir. Dünyada teknolojinin körüklediği büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Bu değişim dalgasının hızlandırdığı küreselleşme ve modernleşme toplumun temeli olan aile kurumunu da dönüştürüyor. Hayatımızın her alanda dijitalleşmesiyle birlikte aile mefhumu başta olmak üzere birçok geleneksel kurum da anlam kaybına uğruyor. İnsani değerler zayıflarken toplum merkezde anlayışın yerini ben merkezli ne yazık ki zihniyet alıyor." diye konuştu.

Erdoğan, modern çağın, insanlığın pek çok değeri gibi aile kurumu üzerinde de ciddi tahribatlara yol açtığını bildiklerini ifade etti.

Bireysel özgürlükler ve çağdaşlaşma adına kendilerini asırlardır ayakta tutan manevi değerlerin örselendiğini, önemsiz hale getirildiğini gördüklerini dile getiren Erdoğan şöyle devam etti:

"Kişisel konforu önceleyen yaşam biçimi gençlerden başlayarak maalesef toplumun kılcallarına doğru hızla sirayet ediyor. Kendi mecrasında yaşanan değişimin de ötesinde küresel emperyalizmin aileyi özellikle hedef tahtasına koyduğunu müşahede ediyoruz. Şunu bugün artık açık açık söylememiz gerekiyor, kültür emperyalizmi tüm araç, gereç ve aparatlarıyla aile müessesesini hacklemeye çalışmaktadır. Bunun da gerisinde paylaşan, bölüşen, dertleşen, sevinen, kaynaşan bir ailenin kültür emperyalizminin varoluş dinamiklerine tehdit oluşturması bulunmaktadır. Şöyle ki, yediğini, giydiğini, kazandığını hasılı tüketime konu gereçlerin tamamını diğer aile fertleriyle paylaşan dayanışmacı aile yapısı küresel pazar aktörlerinin tercih ettiği, tasvip ettiği, istediği bir durum asla değildir."

- "İnsan fıtratı küresel ölçekte organize bir kuşatma altındadır"

Tüketim kültürünün özendirilmesiyle eş zamanlı olarak aile kurumunun itibarsızlaştırıldığını belirten Erdoğan, "Birileri ısrarla kabul etmek istemese de ailesinden koparılmış, millet bağı zayıflamış bireyin özgür ve özgün olmasına imkan yoktur. Dünyanın neresinde olursa olsun aile kurumunun irtifa kaybetmesiyle birlikte insanlar popüler kültürün tüketim nesnesi haline gelmektedir. Özgürlük ambalajıyla sunulan aslında büyük bir esaret ve kölelik düzenidir. Bunun en çarpıcı örneği ise hiç şüphesiz cinsiyetsizleştirme projesidir. Bugün insanlık kendi varlığının en temel hakikatleriyle sınanıyor. İnsan fıtratı küresel ölçekte organize bir kuşatma altındadır. Adına özgürlük denilen, ancak özünde insanın yaradılışına karşı bir inkar hareketi olan bu ideolojik kuşatma, sadece aileyi değil kadını da çocuğu da insan onurunu da tehdit ediyor." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, LGBT denilen sapkınlığın, çeşitli sebeplerle önünü açan ülkelerde ne derece vahim boyutlara ulaştığını ibretle takip ettiklerini aktardı.

- "LGBT belasını eleştirdiği için insanlar linç ediliyor"

Tercihlere saygı denilerek meşrulaştırılan bu sapkınlığın bugün farklı hiçbir sese, görüşe tahammülü olmayan bir zorbalığa, kelimenin tam manasıyla bir faşizme dönüştüğüne dikkati çeken Erdoğan, bunların arkasında sadece bazı sivil inisiyatiflerin değil, çok uluslu şirketler, bazı uluslararası kuruluşlar ve belli başlı devletlerin de yer aldığını aktardı.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sırf LGBT belasını eleştirdiği için sanatçılar, iş adamları, siyasetçiler, bilim insanları linç edilmekte, adeta birer ölüye çevrilmektedir. Bir başka acı verici gerçek ise şudur, cinsiyetsizleştirme projeleriyle insan fıtratını inkar edenler, çocuklarımızın bedenlerine geri dönüşü olmayan tıbbi müdahalelerde bulunarak aslında masum çocukları da istismar etmektedir. Bu istismarı kesinlikle seyredemeyiz. Daha 4-5 yaşındaki yavrularımıza uzanan bu kirli ve rezil ellerin insanı insanlığından utandıran çarpık ilişkileri meşrulaştırmaya çalışması, elbette tesadüfi değildir. Bunlar insanlık düşmanıdır, kadın düşmanıdır, çocuk düşmanıdır. LGBT sapkınlığına karşı mücadele aynı zamanda özgürlük mücadelesi, haysiyet ve insanlığın istikbalini kurtarma mücadelesidir. Bu konuda dünyada giderek artan bilinçlenmeyi çok olumlu karşılıyorum. Bilhassa farklı ülkelerde aileyi kadın ve erkek arasındaki meşru birliktelik olarak tanımlayan yasal ve anayasal düzenlemelerden büyük memnuniyet duyuyoruz."

Bu yönde adım atan liderlerin maruz kaldığı saldırıların farkında olduklarını belirten Erdoğan, ne pahasına olursa olsun insanlığın bekasını ilgilendiren böylesine hayati bir meselede dik duruş sergilenmesi gerektiğine inandıklarını ifade etti.

Erdoğan, Türkiye olarak aileye savaş açan hiçbir ideolojiye, insanın doğasını inkar eden hiçbir zorbalığa eyvallah demeyeceklerini özellikle ifade ettiğini vurgulayarak," Şunun da bilinmesini isterim, her ne kadar ülkemiz içinde muhalefet partileri ve kimi kadın örgütleri tarafından himaye ediliyor olsa da milli bünyemizi açıkça tehdit eden cinsiyetsizleştirme projeleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Anomalinin özgürlük ve kişisel tercih markajıyla ve makyajıyla normalleştirilmesine göz yummayacağız. Uluslararası arenada bu konuda yük almaya, sorumluluk almaya, öncü rol üstlenmeye inşallah devam edeceğiz." diye konuştu.

(Sürecek)

Kaynak: AA