2025 yaz transfer sezonu artık son düzlüğe girmiş durumda. 30 Haziran 2025 tarihinde başlayan transfer sezonu 12 Eylül 2025 tarihinde kurallar gereği sona erecek. Bir yandan ülkemizin güzide futbol takımlarının transfer çalışmaları kıyasıya devam ederken Ağustos ayına girilmiş oldu. Türkiye Futbol Ligi özelinde rekabetin özellikle büyük takımlar ve Anadolu takımları olarak ikiye ayrılması işlerin hiç de iyiye gitmeyeceğine işaret niteliğinde.
Anadolu takımlarının düşük bütçeleri ve başarısız ülke futbolu sebebi ile sponsorluk bulmakta zorlanmaları artık iyice ayyuka çıkmış durumda. Özellikle Galatasaray, Fenerbahçe ve onların arkasından Beşiktaş, Trabzonspor gibi takımların sponsorluk bulmakta zorlandığı şu günlerde, Anadolu takımlarının neredeyse hiç şansı yok gibi.
Ülkemiz genelinde kendi kendine devir daim yapabildiği günlerden çok ama çok uzakta olan futbol maceramızı oldukça zor günler bekliyor gibi gözüküyor. Bu kötü günlerin geride kalması bir anlamda Avrupa kupalarında gösterilecek kalıcı başarılara bağlı. Özellikle yüksek bonservis bedeli almadan gelmeyen futbolcular ve sponsorluk anlaşmaları gibi ciddi sıkıntıların temel kaynağı bu durum.
Türk Futbolunun Kaderi Avrupa Fatih’in Elinde
Türk futbolu devler arenası olan Şampiyonlar Ligi yeni formatında ilk kez Galatasaray tarafından temsil edilecek. Bu seneki temsil direk grup aşamasından başlayacağı için oldukça özel ve anlamlı. Üstelik bu sadece Galatasaray tarihi açısından değil, ülke futbolu açısından da önemli. Şampiyonlar Ligi, Türk futbolunun uzun zamandır başarı hasreti çektiği bu statü özelinde oldukça hayati bir nitelik taşıyor.
Beşiktaş’ın Şenol Güneş yönetiminde uzun yıllar önce kazandığı grup liderliği başarısının üzerine ne yazık ki ülke futbolu olarak fazla bir şey koyamadık. İşte tam bu noktada tüm arzumuz o özlediğimiz Avrupa Fatihi ruhu ile yeniden başarılar kazanmak. Üstelik artık çok daha oturmuş bir Galatasaray kadrosuna sahibiz.
Okan Hoca yönetiminde alınan üst üste şampiyonluklar, sarı-kırmızılıların ait olduğu o Avrupa liglerindeki yerini sağlamlaştırmalı. Açıkçası konuştuğumuz Galatasaray taraftarlarının hemen hepsi ligden çok Avrupa’da başarı kazanmak ve tıpkı eskiden olduğu gibi oralarda kalıcı olmak istiyor. Victor Osimhen transferi bunun en önemli halkalarından biriydi ve nihayetinde gerçekleşti.
Ağustos ayı sarı-kırmızılılar için bu güzel haberle başlamış oldu. Rekor bir bonservis bedeli ile sarı-kırmızılı renklere bağlanan Osimhen, şüphesiz geçen sezon olduğu gibi bu sezonda Okan Buruk için en önemli kozların başında geliyor. Bakalım sarı-kırmızılılar aradığımız, beklediğimiz ve en önemlisi hasret olduğumuz başarıları, Şampiyonlar Ligi özelinde bizlere yeniden sunabilecek mi?
Fenerbahçe Avrupa’da Başarılı Olmak Zorunda
Geçtiğimiz 2 sezon uzun yıllardır beklenen şampiyonluğu bir türlü yakalayamayan sarı-lacivertliler bu sezon her kulvarda da başarıya ulaşmak istiyor. Şu ana kadar kadro dizaynı ve sponsorluk anlaşmaları gibi önemli süreçlerde oldukça ağır ve emin adımlarla ilerleniyor. Başkan Ali Koç bir yandan rakip adaylar ve yönetimin içindeki çatlak seslerle uğraşırken, bir yandan da Fenerbahçe geleceğine ışık tutmak istiyor.
Özellikle teknik direktör Jose Mourinho bu konuda tam yetkilendirilmiş durumda. Dünyaca ünlü teknik adamın isteği ile Temmuz ayı içerisinde güçlü takımlarla gerçekleştirdiği hazırlık maçları ve bu maçlarda gösterilen performans, futbol otoritelerinden geçer not almayı başarmış gibi gözüküyor. Şampiyonlar Ligine katılması için Hollanda ekolü Feyenoord takımını geçmek zorunda olan sarı-lacivertliler için bu aşama oldukça önemli.
Şampiyonlar Ligi katılımı hem maddi açıdan hem de duygusal anlamda camia için olmazsa olmaz bir beklenti. Ezeli rakip Galatasaray’ın kazasına giren para Fenerbahçe camiası için ilaç niteliğinde. Duygusal anlamda ise bu turu geçmek, maddi anlamdan belki de çok daha fazla değerli. Son yıllarda camianın ezeli rekabete karşı kırılgan yapısı, tıpkı geçen sene olduğu gibi Avrupa’da gelecek bir başarı ile olumlu anlamda ivme kazanabilir.
Şampiyonlar Ligi üçüncü eleme turu maçında Feyenoord ile karşı karşıya gelecek olan Fenerbahçe elenmesi durumunda Avrupa Liginde yoluna devam edecek. Her nerede olursa olsun sarı-lacivertlilerin Avrupa kupalarında başarılı sonuçlar alması ülke futbolunun gelişimi açısından oldukça önemli.
Beşiktaş Beklentilerin Çok Ötesinde Bir Başarısızlıkla Karşı Karşıya
Avrupa Liginde duvara çarpan Beşiktaş, eleme aşamasında yaş ortalaması sadece 23 olan Arda Turan ve öğrencileri tarafından içerde ve dışarıda mağlup edildi. Toplamda yediği 6 golle Avrupa Ligi’ne eleme aşamasından veda eden siyah-beyazlılar, ruhsuz futbolu, taktiksel disiplinden kopuk yapısı ve kadro derinliğindeki boşluk sebebi ile açık ara son yılların en kötü başlangıcını gerçekleştirdi.
Konferans Ligi özelinde yoluna devam edecek olan Beşiktaş, maalesef yeni transferi ile Lig ve Avrupa’da bekleneni gösterecek bir güçte henüz değil. Sizde takdir edersiniz ki bu kötü gidişat durdurulmadığı takdirde Başkan Serdal Adalı ve ekibini çok daha zor günler bekliyor. Ezeli rakipler Galatasaray ve Fenerbahçe ile bu sezon makası daraltmaktan başka çaresi olmayan Beşiktaş’ın, kadro kalitesi anlamında henüz onlardan çok geride olduğu yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
Trabzonspor Yeni Sezonda Yeni Bir Başlangıç Peşinde
Geçtiğimiz sezon son yıllardaki kötü gidişi bitirmek niyetiyle usta teknik adam Şenol Güneş’le anlaşan bordo-mavililer, bir türlü gelmeyen başarı sonucunda efsane oyuncusu Fatih Tekke ile yola devam kararı almıştı. Kiralıktan dönen oyuncular ve yeni transferlerle yepyeni bir başlangıç peşinde olan bordo-mavililer yeni sezonda taraftarlarının yüzünü güldürmek istiyor.
Camia yeni teknik direktör ve yeni taktiklerle hasretini çektiği şampiyonluğun peşinden emin adımlarla gitmeye devam ediyor. Trabzonspor hem Süper Lig özelinde hem de Avrupa’da ülkemizi temsil etmesi gereken en önemli futbol unsurlarının başında geliyor. Geçtiğimiz sezonu Eyüpspor’un ardından 7. sırada bitiren Trabzon, taraftarların beklentisinden oldukça uzak kalarak Avrupa kupalarına katılım sağlayamamıştı.