Her zaman sizinle paylaşmaya çalıştığımız gibi Avrupa macerası ülkemiz futbolunun gelişmesi, adından söz ettirmesi, marka değerinin artması ve kendini uluslararası klasmanda bir futbol otoritesi olarak kabul ettirebilmesi için oldukça önemli. Bu anlamda gerek ulusal takımlar düzeyinde gerekse de kulüpler düzeyinde çeşitli başarılara ulaşmalı ya da en azından bu kulvarlarda kalıcı olduğumuzu kanıtlamamız gerekiyor.
Zaman zaman Portekiz, Fransa ve Hollanda, Belçika düzeyine çıkan ülke futbolumuz, buralarda kalıcı olamıyor ve tekrar bir gerileme dönemine giriyor. Hepinizin malumu olduğu üzere bizim dışımızda kalan Fransa, Portekiz, Belçika ve Hollanda gibi ülkelerin takımları, hem kulüpleri düzeyinde hem de milli takımları düzeyinde bir devamlılığa sahip oluyorlar.
Örneğin hemen her turnuvada Portekiz, Hollanda ve Fransa ekolü gibi sözleri sıkça duyarız. Ya da Ajax, Monaco, Benfica gibi takımları sıklıkla Avrupa guruplarında kendilerinden daha büyük takımlarla mücadele ederken görürüz. Peki ya biz özellikle son yıllarda neden bu başarıları bir türlü yakalayamıyor ve en önemlisi bu seviyeleri devamlılık haline getiremiyoruz.
Cevap basit çünkü her anlamda futbolda geriliyoruz ve bu gerileme daha da derin yaraların açılmasını sağlıyor. Giderek artan bonservis ücretleri, getirmek için kırk takla atılan yıldız futbolcular, kulüp bütçelerindeki tutarsızlık, Anadolu takımları ile arası açılan büyük takımlar, alt yapıya gereken önemin verilmemesi gibi say say bitmeyecek birçok durum bu kısır döngünün parçaları olarak karşımıza çıkmakta.
Bu kısır döngüden bizi kurtaracak yegane çıkış noktası ise hem kulüp hem de milli takım düzeyinde kazanılacak başarılara bağlı. Son tahlilde 2025-2026 sezonu Avrupa özelinde kulüplerimiz için pekiyi başlamadı. Geçen yazımızda paylaştığımız gibi Fenerbahçe mutlak tur parolası ile karşılaştığı Feyenoord takımını yenmesi oldukça önemliydi. Ya da en azından avantajlı bir skorla dönmesi. Fakat öyle olmadı ve Fenerbahçe Hollanda temsilcisine ilk maçta boyun eğmiş oldu.
Fenerbahçe Tur Şansını Kadıköy’e Bıraktı
Maçın başlama düdüğünün ardından adeta sahada kaybolan sarı-lacivertliler bir türlü kendini bulamadı ve 19 dakikada Mert Müldür tarafından kendi ağlarına gönderilen golle 1-0 geriye düşmüş oldu. Feyenord’un hızlı geçiş oyununa bir türlü karşılık veremeyen Fenerbahçe, neredeyse herhangi bir atak yapmadan ilk yarıyı tamamlamış oldu.
Ardından tüm seyirciler ikinci yarıya farklı bir kadro ile başlanılacağını düşündüler. Ama tecrübeli teknik adam Jose Mourinho böyle bir değişikliğe gitmeyerek ikinci yarıya da aynı kadro ile başladı. Fakat sahada bu kez farklı bir oyuncu kadrosu vardı. Sarı-lacivertli ekip daha haraketli ve çok daha agresif bir oyun ortaya koymaya başladı.
Bu agrasif ve sıkı pres oyunu meyvesini verdi ve 86. dakikaya girildiğinde Sofyan Amrabat tarafından ağlara gönderilen füze ile durum 1-1 gelmiş oldu. Uzatma dakikalarında ise eşitliği bozan golü atan ev sahibi Feyenoord, istediğini almış oldu. Fenerbahçe adına olumlu yanlardan biride Nélson Semedo tarafından oyuna girdikten sonra ortaya koyulan performans oldu.
Onun dışında Cenk Tosun ve Bartuğ Elmaz ve Jhon Durán teknik heyet tarafından oyuna sonradan sokulan diğer futbolculardı. Özellikle Jhon Durán tarafından bazı olumlu pozisyonlar göze çarpmış olsa da, oyuncunun tam kapasite performansını sergilemesi biraz zaman alacak gibi duruyor. Bu maç özellikle sarı-lacivertli takımın kanat beklerinde yoğun bir sıkıntı yaşadığını gösterdi.
Fenerbahçe kadro derinliği düşünüldüğünde beklenmedik bir performans sergiledi diyebiliriz. Forvet oyuncularını besleyecek ortaların bir türlü gelememesi işleri oldukça zora sokan bir unsur. Sarı-lacivertli takım bu skoru alarak, turu rövanşa bırakmış oldu. Hep beraber bekleyip Jose Mourinho ve ekibinin nasıl bir reaksiyon vereceğini göreceğiz.
Beşiktaş İrlanda’da Rahat Bir Nefes Aldı
UEFA Avrupa Ligi eleme aşamalarında Arda Turan yönetimindeki Shakhtar Donetsk’e elenen Beşiktaş, rakibine karşı istediğini bulamamıştı. Oldukça sıkıntılı geçen iki maçta rakibine içerde ve dışarda mağlup olan siyah beyazlı ekip bu sonuçla UEFA Konferans Ligi elemelerine katılmış oldu. İrlanda Ligi takımlarından St Patrick's Athletic FC ile karşılaşan siyah beyazlılar ilk maçına İrlanda deplasmanında çıktı.
Kağıt üzerinde zayıf rakibi karşısında favori olan Beşiktaş için bu maçta alınacak skor, kötü başlangıcın bitmesi için ilaç niteliğindeydi. Avrupa Konferans Ligi üçüncü eleme turunda St Patrick's Athletic FC karşısına çıkan siyah-beyazlılar, kalite farkı ve üstün oyunu ile ilk yarıyı 4-0 önde bitirdi. Beşiktaş’ın yeni transferi Tammy Abraham hem resmi maçlardaki ilk golünü attı, hem de hat trick yapmış oldu.
Konferans Ligi mücadelesinde üç gol bulan golcü futbolcu Beşiktaş adına oldukça olumlu bir performans sergiledi. Yine yeni transferlerden Orkun Kökçü bu kez oldukça tempolu bir performans ortaya koyarak adeta bir maestro gibi takımı yönetti. Gecenin etkili oyuncularından biriside geçen sezonun en çok eleştirilen oyuncularından olan Joe Mario olarak hafızalarımızdaki yerini aldı.
Portekizli oyuncu takımı adına atılan ilk golünde sahibiydi. Maalesef ikinci yarı sahaya çıkan Beşiktaş takımı ilk yarıdaki performansından gece ve gündüz gibi farklıydı. Güçsüz rakibin kontra ataklarına gerektiği gibi cevap veremeyen Beşiktaş, tehlikeli atak geliştirme konusunda da sınıfta kaldı. İkinci yarı özelinde oldukça farklı bir maç izleten Beşiktaş yine çok kötü bir başlangıç yaparak rakibin baskısına maruz kaldı.
64. dakikaya kadar rakip kaleye gidemeyen Beşiktaş’ta Demir Ege ve Jurasek hayal kırıklığı oluşturan oyuncular arasındaydı. Her ne olursa olsun Konferans Ligi’ne katılım yolunda işini şansına bırakmayan Beşiktaş, Dolmabahçe’de oynanacak olan rövanş öncesi tur avantajını kurtarmayı bildi.
Başakşehir Vikingleri Devirdi
Oldukça zorlu bir deplasmana giden temsilcimiz, Avrupa Konferans Kupası üçüncü eleme turu mücadelesinde Norveç ekibi ile karşı karşıya geldi. Viking deplasmanında hem rakibi hem de ülkenin iklimi gereği karşısına çıkan zor şartlarla mücadele verdi. Özellikle profesyonel futbolcuların hiç alışık olmadığı stadyumun hibrit çim zemini Başakşehir oyuncularını en çok zorlayan etmenler arasındaydı.
Bütün bu sebepler nedeni ile ilk yarıda bekleneni bir türlü veremeyen temsilcimiz zorlu rakibi karşısında aradığını bir türlü bulamadı. Henüz 2. dakikada yapılan hata nedeni ile rakibi karşısında 1-0 geriye düştü. Maçın ilk dakikalarında kalesinde golü gören Çağdaş Atan’ın takımı soyunma odasına bu skor ve etkisiz bir oyunla girmiş oldu.
İkinci devrede kontra ataklarla gol bulmaya çalışan Başakşehir, aradığı golü 60. dakikada Deniz Türüç kaydetti. Deniz’in uzaktan attığı mükemmel golü ile rakibi şaşkına çeviren temsilcimiz dakikalar 79’u gösterirken Christopher Operi ile ikinci golü buldu. Uzaktan sert ve düzgün vuruşlarla gelen şık goller sonrasında rakip taraftarı adeta susturan temsilcimiz, tur avantajını sağlayacak olan son golünü 90+4’de Davie Selke ile kaydetti.