Camiler Müslümanların ibadet ettikleri kutsal mekanlardan birisidir. Namaz başta olmak üzere toplu ibadetlerin yapıldığı camiler ülkemizde çok önemli bir yere sahiptir. Hem maneviyatı hem de sanatı birleştiren camilere gelin beraber bakalım.
Anadolu’nun her bir köşesi buram buram tarih kokar. Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Anadolu topraklarında farklı mimarilere ait camiler bulunur. Kutsal mekan dediğimiz bu camilere sadece ibadet mekanları olarak bakamayız. Camiler aynı zamanda sanatında ön plana çıktığı yerlerdir. Sanat ortaya çıktığı ilk andan itibaren sadece estetik bir arayışın değil aynı zamanda inancın ve kültüründe ifadesi olarak günümüze kadar gelmiştir.
Camilerde sanatı ve maneviyatı en derin biçimde birleştiren yerlerdir. Özellikle bazı camiler vardır ki mimari açıdan başyapıtlar arasına girer. Camiler insanın iç dünyasını, mimari anlayışını ve estetik zevkini yansıtan sanat eserleridir. Bu sayede camiler ülkemizin hem dini hem de sanatsal belleğidir. Camiye adım atıldığında sadece ibadet etmeye değil, sanatın ilahi bir dille konuştuğu mekâna da girilir.
Camilerin Mimari Dili
Camilerin mimarisi bulunduğu şartlara göre değişiklik göstermiştir. Anadolu bugüne kadar farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığı için cami mimarilerinde de o dönemin yansımalarını görebiliriz. Camiler geçmişle günümüz arasında da bağ kurarlar. Camilerde mimariden hat sanatına, çinicilikten ahşap oymacılığına kadar pek çok sanat dalını görürüz. Camiye ilk girdiğimiz an bizi ahşap oymacılığın izlerini taşıyan kapılar karşılarken duvarlarda hat ve çini sanatı da bizlere gülümser. Camiler dinin sadeliği ve sanatın zarafeti ile eşsiz bir şekilde buluşur. Her caminin kendine göre ayrı bir mimari yapısı vardır. Camiye giden kişilerin daha da huzur bulması için estetik güzelliğe de önem verilmiştir.
Camilerde amaç sadece bir bina inşa etmek değildir. Huzur veren, Allah’a yönelişi temsil eden ve aynı zamanda da ümmet bilincini oluşturan atmosfere sahip olan camiler kalbe, göze ve ruha hitap eder. Camilerde resim ve heykel dışında diğer sanat dalları sıklıkla kullanılmıştır. Resim ve heykel gibi sanat dalları İslam dininde ibadet alanlarında kullanılmaya uygun değildir. Bu yüzden soyut formlarda, tekrara dayalı ve yazılı sanat dalları gibi türler camilerde daha sık tercih edilmiştir. Hat sanatları, çini işlemeler ve arabesk desenler gibi türlere camilerde daha çok rastlarız.
Camilerde en sık karşılaştığımız sanatlardan birisi hat sanatıdır. Güzel yazı yazma sanatı olan hat camilerde en sık gördüğümüz süsleme sanatlarındandır. Cami kubbelerine, mihraplara veya kemerlere ayetler, hadisler veya Allah’ın isimleri hat sanatı ile işlenir. Tezhip sanatı da camilerde gördüğümüz süsleme sanatlarındandır. Hat sanatının çevresinin altın veya renkli süsleme sanatıyla yapılan tezhip tavan süslemelerinde sıklıkla karşımıza çıkar. Çini sanatı da camilerimizde sıklıkla kullanılan süsleme sanatlarındandır. Duvar veya minber kaplamaları gibi alanlarda çini sanatı kullanılarak farklı bir atmosfer oluşturulur. Camilerde ahşap ve taş işçiliği de karşımıza çıkan diğer alanlardandır. Kapılar, kürsüler veya minberler bu sanatlarla süslenir.
Camilerin Zamana Tanıklık Etmesi
Bir camiye baktığımız zaman inşa edildikleri dönemin sanat anlayışını görebiliriz. Camiler bulundukları dönemin sanat anlayışını net bir şekilde ortaya koyarlar. Camiler zamana tanıklık ettikleri gibi dönüşümünde tanığı olmuşlardır. Çünkü bazı camiler kiliseden dönüştürülürken bazı camilerde müzelere dönüştürülmüştür. Ayvalık’ta bulunan Çınarlı Cami’sini bu dönüşüme örnek olarak gösterebiliriz. Çınarlı Cami kiliseden çevrilerek camiye dönüştürülmüştür. Dönüşüme tanıklık eden yapılardan birisi de Ayasofya’dır. Ayasofya hem ülkemiz hem de dünya açısından oldukça önemli bir yerdir. Hem mimari hem de din açısından oldukça önemli olan bu yer kilise iken camiye dönüştürülmüştür. Bu dönüşümler dini açısından olduğu kadar sosyo-politik açıdan da oldukça önemlidir.
Ülkemizin En Önemli Camileri
· Süleymaniye Cami: Mimar Sinan’ın “kalfalık eseri” olarak ortaya çıkardığı Süleymaniye Cami şehrin en büyük ve en önemli camilerindendir. İstanbul’da bulunan bu cami mimarlık ve mühendislik açısından üst düzey tekniklerle yapılmıştır. Medrese, kütüphane veya hamam gibi farklı bölümleriyle tam bir külliye olan Süleymaniye Cami tarihi ve mimari yapısıyla herkesi büyülemeye devam ediyor.
· Sultan Ahmet Cami: Hem mimarisi hem de görkemli yapısıyla Sultan Ahmet Cami hayranlık uyandıran bir atmosfere sahiptir. Mavi İznik çinisi kullanılarak iç mekanı süslenilen bu cami altı minareye sahiptir. Kubbelerinin ve minarelerinin oluşturduğu silüet özellikle gün batımında şehrin adeta ruhunu yansıtır.
· Selimiye Cami: Edirne’de bulunan bu cami Mimar Sinan’ın eserlerindendir. “Ustalık eseri” olan bu yapı hem dünya mimarlık tarihi hem de Osmanlı-Türk sanatı açısından en önemli yapıtlardandır. Caminin iç mekanlarında çini veya kalem işleri gibi kullanılan süslemeler insanı derin bir hayranlığa sürükler.
· Ayasofya Cami: Geçmişin ihtişamını bugüne taşıyan bu eşsiz yapı tarih boyunca kilise, müze ve cami olarak kullanılmıştır. İstanbul’un da önemli simgesi haline gelen Ayasofya önemli mimari yapılardan da birisidir.
· Ulu Cami: Ulu Cami Bursa ilinde bulunur. Türk İslam mimarisinin en eski örneği olan Ulu Cami 20 kubbeden oluşur ve caminin içinde bir de havuz vardır. Su sesleri eşliğinde ibadet yapmak ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatacaktır.
· Eyüp Sultan Cami: Boğazı selamlayan bu cami çok sayıda ziyaretçiyi de ağırlar. Eyüp Sultan Cami hem mimarisi hem de içerisinde bulunan eserlerle İslam dünyasında çok ayrı bir yere sahiptir.
· Divriği Ulu Cami: Divriği Ulu Cami Sivas ilinde bulunur. İslam Mimarisi denilince akla ilk gelen bu cami muazzam bir taş işçiliğine sahiptir. Kapı ve sütunlarında yer alan motiflerle de herkesi kendine hayran bırakır.
· Mehmed Ağa Cami: Mehmed Ağa Cami adeta çini müzesi olan camilerimizdendir. Caminin içi en güzel çinilerle kaplıdır. Hat sanatının da kullanıldığı bu cami İstanbul’un en farklı ve en özel yapılarından birisidir.
Günümüzde Camilerin Modern Sanatla Buluşması
Günümüz camileri ise geleneksel formlarla çağdaş sanatı buluşturur. Modern malzemeler ve daha yenilikçi sanat formları kullanılarak camiler süslenmektedir. Camiler süslenirken hem sanatın özü korunuyor hem de sanatın ibadetin özüne zarar vermesi engellenmiş oluyor. Bugünün camilerinde estetik ibadetin önüne geçmiyor ve onu asla derinleştirmiyor. Doğru olan da budur aslında. Camiler bizler için kutsal mekanlardır. Camilere gereken değeri vermeliyiz. Çünkü camiler şehirlerin ve milletin belleğinde önemli bir yer tutar. Sultan Ahmet’siz veya Ayasofya’sız bir İstanbul düşünebilir mi? Hayır. Camiler taşıdıkları manevi anlam kadar mimari değerleriyle de öne çıkarlar.