Yeni papanın seçilmesinin ardından papanın İznik’i ziyaret edeceğinin duyulması hem ülkemizde hem de dünyada merak edilen konulardan birisi haline geldi. 14’üncü Leo’dan önceki papanın ziyaret planları arasında yer alan bu yer papanın vefat etmesiyle vasiyet olarak yeni papaya devroldu. Peki, Papa neden İznik’i ziyaret edecek?
İznik farklı kültürler ve dinler açısından oldukça önemli bir kenttir. Katolik dünyasının lideri olan papanın bu yıl sonlarına doğru ülkemize ziyaret gerçekleştireceği tahmin ediliyor. Papanın ziyareti henüz netleşmemiş olsa da bu durum ülkemizin sanatın, inancın ve tarihin merkezinde olduğunu gösteriyor. Ziyaretin gerçekleşmesine sadece bir ziyaret olarak bakamayız. Hristiyanlık tarihinde çok önemli bir konum olan İznik’te de bu ziyaret ile sembolik bir adım yankılanacaktır.
Papa Neden İznik’i Ziyaret Edecek?
Bizans imparatorluğu döneminde İznik gölü çevresinde Hristiyanlık dini açısından önemli bir toplantı gerçekleştirilmiştir. “İznik Konsili” adı verilen bu toplanma öncesinde ortada birden fazla din, ritüeller ve uygulamalar vardı. Konsilin toplanma amacı ise dini birleştirerek bütün Hristiyanları tek çatı altında toplamaktı. Bu konsilde İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğu ve baba ile aynı özden geldiğini kabul eden İznik İnanç Bildirgesi’de oluşturulmuştur. Hristiyan tarihi açısından çok önemli bir konumda bulunan İznik’te bu toplantının 1700. yılı kutlanacak. Dünyanın dört bir tarafından da önemli din adamları bu kutlamalara katılacaktır.
İznik’i önemli yapan diğer bir şey ise İznik gölünün hemen kıyısında göl sularının altında bir kilisenin de bulunmasıdır. Bu kilise Aziz Neophytos adına inşa edilmiştir. Suların çekilmesiyle de tekrar ortaya çıkan kilise yeniden erişebilir hale gelmiştir. Şu an bu alanda çevre düzenlemesi yapılmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen düzenleme hızlı bir şekilde devam etmektedir. Papanın bu ilçeye ziyaret gerçekleştireceği açıklandıktan sonra İznik inanç turizmi açısından yoğun bir katılımla da karşı karşıya kalmıştır.
İznik’in Ülkemiz için Önemi
İznik’in tarihimiz açısından önemi için Selçuklu dönemine bakmalıyız. İlk Selçuklu başkenti olan İznik daha sonra Bizanslıların eline geçmiştir. Daha sonra Organ Gazi İznik’i Bizansın elinden almıştır. Böylece İznik sanat ve kültür merkezi olmuştur. İlk camiden ilk medreseye kadar birçok yapı İznik’te inşa edilmiştir. İznik bir sanat merkezidir. İznik’te dünyaca ünlü çini ve seramiklerde üretilmiştir. İlçe tarihi kent dokusunu tüm canlılığıyla koruyarak önemli bir yer haline gelmiştir.
Papanın Ziyareti ile İznik’in İnanç Turizminde Yoğunluk Yaşaması
Papanın ülkemizi ziyaret edeceğinin duyulmasının ardından İznik herkes tarafından merak edilen yerlerden birisi haline gelmiştir. Farklı yerlerden ziyaretçiler İznik’e akın etmeye başladı. İnanç turizmi kutsal kabul edilen yerlerin dini motivasyonla ziyaret edilmesiyle ortaya çıkan bir turizm türüdür. Ülkemiz zaten zengin bir dini mirasa sahiptir. İznik ilçesi de Hristiyanlık dini açısından da önemli bir konumda bulunur. Hristiyanlık dininde önemli bir toplantı olan konsil bu ilçede toplanmış ve Hristiyanlık açısından önemli kararlar alınmıştır. Bu yüzden de papayla beraber ilçe özellikle de Hristiyanlar açısından tekrar önemli hale gelmiştir.
İlçenin yoğun bir ziyaretçi akınına uğraması da İznik’in kültürel zenginliğinin tanıtılması açısından oldukça önemlidir. Binlerce ziyaretçi ilçedeki tarihi ve dini noktaları ziyaret edecektir. Yurt dışından ilçeye ziyaretlerin artması turizm gelirlerinin artmasını sağlar. İlçeye binlerce yerli ve yabancı turistin gelmesi de yerel ekonomiye destek olacaktır. Esnaflar, oteller veya dükkanlar gibi yerler bu sayede kazançlarını artıracaktır. İnanç turizmi tarihi ve dini yapıların korunması konusunda da bilincin oluşturulmasını sağlayacaktır. İlçedeki yapılara gereken önem verilerek korunması ve geleceğe aktarılması amaçlanacaktır.
İznik’in İnanç Turizmi Kapsamında Gezilecek Yerleri
İznik Hristiyanlık ve İslam açısından önemli bir merkezdir. İlçede inanç turizmi kapsamında gezilecek yerlerden bazıları şunlardır:
· İznik Ayasofya Cami: İznik Ayasofya Cami ilçenin fethinden sonra camiye dönüştürülmüştür.
· Süleymanpaşa Medresesi: Kesin yapım tarihi bilinmeyen Süleymanpaşa Medresesi bugün el sanatlarına özgü bir ticaret merkezi olarak faaliyet göstermektedir.
· İznik Yeşil Cami: Osmanlı mimarisinin ilk örneklerinden olan İznik Yeşil Cami inanç turizmi lokasyonlarındandır.
· İznik Surları: Önemli bir savunma sistemi gören İznik surları da önemli turizm noktalarındandır.
· Çandarlı İbrahim Paşa Türbesi: Dört mezar bulunan Çandarlı İbrahim Paşa türbesi de gezilecek yerlerdendir.
Papa Türkiye’ye Gelirse Ne Olur?
Papanın Türkiye ziyareti gerçekleşirse bu durumun hem ulusal hem de ulusal düzeyde önemli etkileri olacaktır. UNESCO listesinde de yer alan İznik bu ziyaret ile daha fazla kültürel cazibe merkezi haline gelecektir. Yerli ve yabancı turistler ilçeye akın edecektir. Ülkemizde uzun yıllar boyunca farklı dinlere ve kültüre mensup kişiler yaşamaktadır. Hem ziyaretin gerçekleşmesi hem de farklı dinlere ait yapıların korunarak günümüze kadar ulaşması ülkemizin her düşünceye ve yaşam tarzına saygı duyduğunu da gösterir. Bu durumda ülkemizi inanç turizmi açısından önemli bir konuma getirmiştir.
Ülkemize özellikle yurt dışından ziyaretçilerin gelmesi ülkeye döviz girişini sağlayacağı için ekonomiye de katkı sağlar. Basit gibi gözüken bir olayın ülkemize sağladığı fayda oldukça büyüktür. Gelecek dönemlerde de bu tarz kültürel ve inanç ziyaretlerinin sayısının artması içinde daha profesyonel adımlar atılmalıdır.
Ziyaret genç kuşaklarda da farkındalık yaratır. Papanın ülkeyi neden ziyaret edeceğini araştıran gençler “İznik Konsili” hakkında bilgi sahibi olacaktır. Böylece yeni nesil geçmişle bağ kurarak kültürel mirasa sahip çıkmanın bilincinde olacaktır. Papanın ziyareti bizlere ve tüm dünyaya ülkemizin çok kültürlü bir geçmişinin olduğunu da göstermiş olacaktır aslında. Henüz ziyaret gerçekleşmeden bile bu kadar yankı uyandıran bir olay aslında tarihin, sanatın ve inancın ne kadar güçlü bağlar kuracağını da gösteriyor. Bu yüzden ülkemizdeki tüm tarihi ve dini yapılara gereken özeni göstermeliyiz.
Hangi dine ait olduğuna bakmadan tüm yapılar koruma altına alınarak gelecek kuşaklara aktarılmalıdır. Bu konuda hem bireysel hem de kurumsal destekler verilmelidir. Toplumun bilinçlendirilmesi için kurum ve derneklerle de işbirliği yapılarak daha profesyonel adımlar atılmalıdır. Kişilerde bu tarz yapıları korumada bireysel adımlar atmalıdır. Ziyaret sırasında yapılara zarar vermemeli ve koruma konusunda daha bilinçli adımlar atmalıdırlar.