Bizim çocukluğumuzda teknoloji hayatımızın içinde değildi. Yaz tatilinin benim için anlamı bahçe, oyun, arkadaşlık, eğlence idi. Bugün şehir hayatı içinde bahçeye çıkıp oynayamayan, aile büyükleriyle vakit geçiremeyen onlarca çocuk var. Onların en büyük hayali, ekran karşısında bir süre daha fazla kalabilmek.

Günümüz şartları değişse de yaz tatilini daha verimli geçirmenin bir yolu yok mu? Çocuklar bütün günü ekran karşısında geçirmesin diye neler yapılabilir? Sorumluluk kazanmaları için bu günler nasıl değerlendirilmeli?

Günler Ekrana Teslim Olmasın

Hepimiz için teknoloji artık vazgeçilmez hale geldi. Kabul edelim; en ufak bir öneri için bile internete başvuruyoruz. Ancak çocuklar, özellikle ilk ve ortaokul çağındayken teknolojiyi nasıl kullanması gerektiğini bilmiyorlar. Çünkü bilgi edinmekle eğlenmek onlar için aynı ekranın içinde.

Yaz programı oluşturmak, çocukları ekrandan uzak tutmaya çalışmak ayrı bir çaba gerektiriyor. Bunu da şehir hayatında gerçekleştirmek düşünüldüğü kadar kolay değil. Ama hiçbir yaş grubu için sınırsız ekran kullanımı uygun değildir. Ekranın çocuk gelişimi üzerine zararlarını artık hepimiz biliyoruz. Araştırmalar gerek fiziksel gerekse ruh sağlığını etkileyen olumsuz yönleri ortaya koyuyor.

7 yaş sonrası birlikte karar alarak, onlara kontrol hissi vererek ekran süresi belirlenebilir. Bütün gün ekran karşısında olmasınlar ki hayal güçleri körelmesin. Hareketlerini kısıtlayarak büyümesinler. Sosyal becerileri bu yaşta budanmasın!

Yaz Tatili Sorumluluk Kazandırmak İçin Bir Fırsat Olur mu?

Tatil oldukça uzun bir zamanı kapsar. Bu da çocuklara sorumluluk kazandırma için harika bir fırsattır. Kış boyunca geçen okul günlerinin ardından ödev yok, erkenden kalkma telaşı yok… Okul zamanı evdeki sorumluluklara yer kalmazken, yaz tatili bu eksikliği telafi edebilir.

Yazın eğer düzenli bir yaz programı yoksa, katıldığı bir kurs yoksa bu süreç, okul dönemi gibi dakikalarla planlı değildir. Okul zamanı çocuklar kendilerinin dışında planlanmış bir programa dâhil olurlar. Yazın ise tercih onlardadır. Ancak dikkat edin, çoğu çocuk o planlanmış zamanın içinden çıktığında başka bir şey yapmak istemiyor. Çünkü içselleşmeyen bir program içinde yer almak hepimiz için oldukça can sıkıcı ve yorucudur.

Sorumluluk aslında çocuğun eline tutuşturulan görevler listesi değildir. Birlikte oluşturulan ve düzeni devam ettirebilmek için yerine getirdiğimiz davranışlar bütünüdür. Bu düzen içinde çocuk kendi kararlarıyla hareket edebileceği bir alana sahip olursa sorumluluk duygusu kazanır. Kararlarının sonuçlarını görmek hem de bu kararları yönetmek iyi bir öz denetim kazandırır. İşte yaz tatili, evdeki ortak düzeni kurmak ve o ortak düzende çocukların yaşlarına uygun sorumlulukları almasını sağlamak için önemli bir fırsattır.

İlkokul döneminde bir çocuk 7 ila 11 yaş aralığında evde de ev dışında da sorumluluk alabilir. Mesela sabah kalktığında günün planı yapılabilir. Ev içinde alabileceği sorumluluklar, ona “Ben bu evin parçasıyım” duygusunu yaşatır.

· Güne kendi yatağını toplamakla başlayabilir.

· Kıyafetlerini düzenleyip yazlıkları öne çıkarabilir.

· Mutfakta yemek hazırlığı için basit hazırlıklara katılabilir.

· Sofra kurmaya, kaldırmaya yardımcı olabilir.

· Basit temizlik işleri yapabilir. Toz alabilir. Haftada bir evi süpürebilir. Kitaplarını düzenleyebilir.

· Bir hayvanın bakımını üstlenebilir. Kuş, balık, kaplumbağa gibi.

· Kardeşi varsa onunla ilgilenip oyun oynayabilir.

· Bir çiçeğin bakımını yapabilir.

Ayrıca hem günlük hem de haftalık plan yaparak zamanı yönetmeyi öğrenebilir. Sabah kalktığında günü nasıl geçireceğini sıralayabilir. Kahvaltı, küçük bir izleme molası, oyun, yeni bir konu öğrenme, market saati, arkadaş saati gibi etkinliklerle dengeli bir program oluşturabilir.

Haftalık olarak aldığı harçlığı yönetebilir. Basit market alışverişlerini yapabilir. Özellikle eve yakın bir markete gidip kendi başına bir şeyler almak çocukların güven kazanması için iyi bir fırsattır. Akşam çayı için kek, kurabiye yapabilir. Birlikte zaman geçirmek için masa oyunları, kutu oyunları düzenleyebilir.

Bu yaşlarda önemli olan, çocuğun “işi bitirmesi” değil, o süreci sahiplenmesidir.

Ergenlik Döneminde Sorumluluklar Nasıl Gelişir?

12 yaşla beraber kritik bir dönem de bizi bekler. Çünkü aslında çocuk olarak göremediğimiz ama henüz yetişkin de olmayan, değişim süreci içinde pek çok yoğun duygunun yaşandığı bir ergenlik dönemi bizi karşılar. Büyüyordur ama hâlâ bizim istediğimiz sorumlulukları alamamış olabilir. Oysa bu dönem, bireysel sorumluluklar için altın fırsattır.

Ödev baskısının olmadığı bu yaz döneminde:

· Zaman yönetimi yapabilir. Kaçta kalkmalı, ne zaman ekran başına oturmalı, kaç kitap okumalı?

· Ev içi sorumlulukları alabilir. Odasından tamamen kendi sorumlu olmalıdır.

· Haftada bir yemek yapabilir. Haftada bir bulaşık yıkayabilir.

· Kişisel projeler geliştirebilir. Hatta aile işletmesi varsa orada sorumluluk alarak kendi harçlığını kazanabilir. İlgilendiği bir alanla ilgili staj yapabilir. Bir markette sorumluluk alabilir.

· Kendi kıyafetleriyle ilgili yıkama veya ütüleme gibi bir beceri kazanabilir.

Bu dönemde direktifler işe yaramaz. Gençler artık kendi fikirlerine saygı duyulduğunu görmek ister. Kendileriyle ilgili kararları vermek ister. Bu yüzden birlikte plan yapmak çok değerlidir.

Ekransız Etkinlik Yapmak Mümkün mü?

Yaz tatili boyunca yapılacak ekransız etkinlikler için bir pano hazırlayabilirsiniz. Herkes bu panoya kendi hedeflerini yazar ve gerçekleştikçe de yanına tik atılabilir. Hatta “Tatilde Ne Yapmak İstiyorum?” başlığı heyecan verici olabilir:

· Denize girmek

· Piknik yapmak

· Doğada kalmak

· Kamp yapmak

· Resim yapmak

· Dua ezberlemek

· Taş toplayıp onları boyamak

· Akşamları sahada futbol oynamak

Bu liste şartlara, zevklere göre uzar, gider… Çocuklar için aktiviteler bulmak aslında zor değildir. Zaten onlara sorduğunuzda yapmak istedikleri pek çok etkinlik çıkar. Biraz da araştırma yaparak, neler yapılabileceğini düşünmek bize yeni pencereler aralar.

Bir kavanoza 100 etkinlik yazıp her gün bir tanesini çekmek de eğlenceli bir yöntem olabilir. Çocuğunuzla daha fazla anlamlı anlar biriktirin!

Doğayla Daha Fazla Zaman Geçirin

Çocuklara yaz tatili önerileri arasında en fazla önerilen doğa ile bağ kurmalarıdır. Bu, günümüz çocukları için teknolojiden uzaklaşmanın etkili yoludur. Parklar, ormanlar, köyde olanlar için yaylalar... Her nerede olursak olalım, bir yeşil alan bulunur. Çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimi için tabiatın sayısız faydası var. Yapılan araştırmalar bakın neler diyor:

· Kas gelişimini destekler.

· D vitamini alımını artırır.

· Bağışıklığı güçlendirir.

· Uykuyu düzenler.

· Obezite riskini azaltır.

· Dikkati artırır.

· Güveni geliştirir.

· Stresi azaltır.

· Hayal gücünü besler.

· Serbest oyun alanı tanır.

· Sabrı ve beklemeyi öğretir.

Doğa ile bağ kuran çocuk hem kendini hem çevresini daha iyi tanır. Ekranın hızına değil, tabiatın ritmine alışır. Kainatta akış hızlı değildir. Bir bitkinin büyüdüğünü görmek, bir kuşu gözlemlemek beklemeyi ve sabrı öğretir. Tefekkür bilincinin gelişmesi için zemin hazırlanır.

Günümüzde en fazla ihtiyaç duyduğumuz beceriler aslında tabiatın içinde kendiliğinden kazanılır. Öyleyse bu tatil, doğayla daha fazla iç içe olduğumuz bir dönem olsun; ne dersiniz?