Günlerdir heyecanla beklenen an geldi: YKS sonuçları açıklandı. Milyonlarca genç puanlarını öğreniyor. Kimileri sevinçle gözlerine inanamazken kimileri istediği neticeyi görememenin burukluğunu yaşıyor.

Ne olursa olsun; sınav bitti! Bugün ekranda beliren rakamlar, her bir gence başka bir şey söylüyor. Tek bir doğru yok! O yüzden sadece ekrandaki sayılara bakarak değil, kalbinize fısıldananlara kulak verin. Kimi için üniversiteye gitmek bir gelecek kapısıdır kimi için başka alanlarda kendini geliştirmek bir tercihtir.

Sınav sona erdi, ama hayat şimdi başlıyor. Bu seçimde gençleri neler bekliyor? Neye dikkat etmeliler?

Sınav Sonucunda Görülmeyenler

Üniversite sınavı, ister istemez meslek seçimi yapılırken ya da bir kariyer yolu çizilirken dönüm noktası olarak görülüyor. Ancak bu sınav, bir gencin dört yıl boyunca verdiği emeği, taşıdığı sorumlulukları, hayal gücünü ve karakterini tam olarak yansıtamıyor.

Bazen sınav öncesi yaşanan bir sağlık sorunu ya da o günkü ruh hali, bir anlık dikkat dağınıklığı, yılların emeğini gölgede bırakabiliyor.

Oysa hiçbir puan, bir gencin bu süreçte neler yaşadığını, nelerden vazgeçtiğini ya da hangi kaygılarla baş ettiğini gösteremez. Ne yazık ki sistem, sonucu görür; süreci değil.

Bir genç sınava hazırlanırken ardında ne kadar sorun bırakıyor? Ne kadar kaygıyı barındırıyor? Kimse bunu bilmiyor. O nedenle rakamlarla değil, insan hikâyeleriyle değerlendirme yapmak daha sağlıklı olur. Çünkü madalyonun görünmeyen yüzü, yaşanan emek ve mücadelelerle dolu.

Doğru Meslek Seçimi Nasıl Yapılır?

Üniversite tercihi hayat koşulları gereği çoğu zaman puana göre yapılıyor. Verilen emek, gidilen kurslar, harcanan paralar, zaman kaybı düşünüldüğünde gençler aklında şu soruyla dolanıyor:

“Puanım hangi üniversiteye yeter?”

Ama esas sorulması gereken soru başka:

“Acaba ben hangi mesleği yapmak istiyorum?”

Uzun ve yorucu bir maratonun ardından durup düşünmek ve karar vermek kolay değil. Çünkü bu süreç, sadece bir form üzerindeki kutucukları işaretlemekten çok daha fazlası. İnsanın geleceğini etkileyecek, yaşam tarzını değiştirecek, hatta maaş bordrosunu etkileyecek bir karar. Hatta doğru meslek seçimi demek, hayat motivasyonu demektir.

Ve bu da kişinin kendini tanımasıyla başlar. İlgi alanları, değerleri ve yetenekleri bir pusula görevi görür. Peki, bu pusulayı nasıl oluşturacağız?

Kendinize şu soruları sorarak başlayabilirsiniz:

· Hangi dersleri seviyorum?

· Neleri yaparken mutlu oluyorum?

· Zamanımı nasıl geçiriyorum?

· Teknolojiyle mi yoksa insan ilişkileriyle mi daha rahatım?

Bu sorular, ilgi alanlarını ve karakter yapını anlamana yardımcı olur. Peki ya değerleriniz? Aşağıdaki sorular da yaşamdan ne beklediğini netleştirmeni sağlar:

· Önceliğim insanlara yardımcı olmak mı?

· Özgürlük mü statü mü istiyorum?

· Para kazanmak benim için ne kadar önemli?

Meslek testleri de aslında yeteneklerinizi keşfetmeye yardımcı olan önemli bir kilittir. Çünkü kişinin güçlü yanlarını bilmesi ve onu destekleyecek yönde tercihlerde bulunması hedeflerine daha kolay ulaşmasını sağlar.

· Liderliğe yatkınım mıyım?

· Takım çalışması içinde daha mı başarılıyım?

· Analitik düşünme becerim önde mi?

· El becerisiyle yapılan işleri daha mı çok seviyorum?

· İletişim yönüm kuvvetli mi?

Bu soruların cevabı biraz da “Ben kimim?” sorusunun cevabını ortaya çıkarıyor. İşte bu yanıtlar doğru mesleğe bir adım daha yaklaştırıyor.

Yetenek Analizi: Ben Ne İstiyorum?

Yetenek analizi yalnızca neyi iyi yaptığını görmek değil; aynı zamanda hangi meslekte mutlu ve verimli olacağını da keşfetmektir. Mesela puanı mühendisliğe yeten ama kalbi psikolojide atan biri, okulu sürdürmekte zorlanabilir ve zamanla mutsuz olabilir.

Bu konuda çevrenin yönlendirmesi veya ailelerin beklentisi de etkili oluyor. Gençler için kariyer tavsiyeleri genellikle şu cümlelerle yapılıyor:

“Öğretmen ol, rahat edersin.”

“Mühendis olursan her yerde iş bulursun.”

“Avukatlık gelecekte de revaçta olacak, seç!”

Bütün bu ifadeler hem doğru hem de mantıklı görünebilir; kaldı ki hepsi iyi niyetle söyleniyor. Ancak bir mesleği sadece “iş garantisi var” diye seçmek, uzun vadede iç huzuru getirmez. Tercih yaparken iyi veya kötü meslek diye ayırt etmek yerine kişiye göre olanı seçmek iyidir. Herkesin fıtratı farklıdır. Bazıları masa başında çalışmayı severken bazıları oturmaya bile tahammül edemez, hareket halinde çalışmak ister.

Meslek yaşamın üçte birini kaplayan büyük bir alan. Sabah 8’de evden çıkıp akşam 8’de eve geldiğiniz, o 12 saatlik dilimde gerçek potansiyelinizle işi yürüteceksiniz. Ne aileniz yanınızda olacak ne de popüler kültürün dayatması. Bu yüzden seçim yaparken puanınıza göre değil; önceliklerinize göre değerlendirmede bulunun. İç sesinizi duyun, ilgi alanlarınızı dikkate alın!

Tercih Listesi: Neye Göre?

YKS sonrası tercih dönemi için danışmanlık alınabilir. Kariyer danışmanlığı ile hem ilgi alanlarınızı hem yeteneklerinizi belirlemeniz kolaylaşır hem de geleceğe projeksiyon tutarsınız. Çünkü meslek seçmek sadece sezgiyle ve düşünerek olabilecek bir şey değil. Profesyonel destek ile karakter analizi yapılır. Meslek eğiliminiz daha kolay ortaya çıkar.

Bilinçli bir meslek seçimi için şu dört temel adım önemlidir:

· Kendini iyi tanımak

· Doğru bilgiyi analiz etmek

· Profesyonel destek almak

· İç sesini dinlemek

Peki, hayalini kurduğun mesleği gerçekten tanıyor musun?

Gençler çoğu zaman bir mesleğe özeniyor ama o mesleğin çalışma koşullarını, sorumluluklarını, zorluklarını bilmiyor. Bu yüzden aşağıdaki sorulara dürüstçe yanıt vermek gerekiyor:

· İşin tanımı içine neler giriyor?

· Günlük olarak neler yapılması gerekiyor?

· Maaşı nasıl?

· İleride de iş alanı olacak mı?

· Yapay zeka ile uyumlu mu?

· Uluslararası geçerliliği var mı?

Yalnız bunlar da değil. Okuyacağınız bölümün derslerini biliyor musunuz? Ayrıca tercih yaparken “Üniversite mi daha önemli, bölüm mü?” sorusu da sıkça gündeme gelir. Prestijli bir üniversiteden mezun olmak iyi bir sosyal çevre anlamına gelir.

Bazı bölümler, daha az bilinen üniversitelerde uygulamalı eğitim açısından daha nitelikli olabilir. Bu yüzden sadece isme değil, içeriğe ve altyapıya bakın. Mesela bölümün eğitim kadrosu, yurt dışı olanakları, staj durumu, laboratuvar imkanları gibi.

Seçmek istediğiniz mesleğin kolay veya havalı olduğunu düşünmek yeterli değil. Gerçekten size uygun olup olmadığını anlamanın en etkili yolu, o mesleği gözlemlemektir. Mümkünse kısa süreli bir staj yapın ya da gidip iş yerinde deneyimleyin.

Değişim Her Zaman Mümkün, Fırsatlara Açık Ol!

Meslek seçerken dikkat edilmesi gerekenler bugünlerde gençlerin en fazla kafa yorduğu konu. Ama unutmamak gerekir ki bugün eğitim daha esnek. Bir bölüme yerleşseniz bile başka bir alanda da eğitim alabilirsiniz. Çift anadal veya yandal yapmak mümkün.

Zamanla yeni ilgilerin gelişmesi doğaldır. Bazen mezun olduktan sonra farklı alanlarda çalışanlara rastlarsınız. Şu anda karar veremeyen bir genç, zamanla yönünü bulabilir. Ancak sevdiği işi seçmek, hayat motivasyonunu büyük ölçüde belirler. Bu da unutulmamalı.

Yine de gençlere derim ki şunu aklınızdan çıkarmayın: Bugün mühendislik okurken mezun olduktan sonra yazılımcı olarak çalışan çok insan var. Veya öğretmen olup da girişimci olarak hayatına devam edenler de çok. Artık değişim normal karşılanıyor. Farklı becerilere sahip insanların kendi için açtığı alanlar olabiliyor.

Şimdiden doğru tercih yapmanın avantajı, farkındalıkla yol almak olur. Artık uzun bir sistemi geride bıraktığın, kendini de tanıyarak yürüyeceğin bir yola giriyorsun.

Seçtiğin meslek; kendin gibi olabildiğin, yeni güne başlarken heyecanla uyanmanı sağlayan bir tutkuya dönüşsün!