Türkiye’nin yedi bölgesi bulunur ve bu bölgenin her birinin kendine ayrı özellikleri bulunur. Bu bölgeler birbirlerinden gelenek ve görenek, mutfak veya mimari gibi alanlar bakımından ayrılırlar. Bölgeler arası ayrım ise en çok mutfak alanında ortaya çıkar.
Ülkenin dört bir yanı gezildiğinde sadece manzaralar değişmez. Aynı zamanda yemeklerde değişir. Yedi bölgenin toprağı farklı ve suyu da başkadır. Bu durum haliyle sofralarına da yansımıştır. Ülkemizin yedi bölgesi sadece haritalardaki ayrımlardan ibaret değildir. Her bir bölge kendine has coğrafyasıyla, yaşadığı tarihi olaylarla veya iklimiyle yoğrularak kendine has bir coğrafya haline gelmiştir. Karadeniz’in yeşillikleri, Ege’nin sebzeleri veya Doğu’nun kebapları… Bu lezzetler aslında o bölgenin kültürel hafızasını da yansıtır.
Her bölgenin beslenme kültürü farklıdır. Beslenme kültürünün farklı olması sadece yemek tariflerinin farklı olmasıyla değil aynı zamanda doğayla kurulan ilişkilerle de şekillenerek oluşmuştur. Peki, neden beslenme kültürü her bölgeye göre değişiklik gösterir? Bu sorunun cevabına gelin beraber bakalım.
Beslenmede Neden Bölgesel Farklılıklar Görülür?
Beslenmede bölgesel farklılıkların gözükmesini birçok nedene bağlayabiliriz. Coğrafi koşullar, iklim, tarım ve hayvancılık durumları veya ekonomik durum gibi sebepler beslenme kültüründe farklılıklar yaşanmasına sebep olur. Bu sebepleri daha detaylı bir şekilde inceleyerek beslenme kültürünün neden her bölgede farklılık gösterdiğini öğrenelim.
· Coğrafi ve İklimsel Koşullar: Bölgelerin beslenme alışkanlıkları üzerinde farklılık yaşanmasındaki en büyük etkenlerden birisi coğrafi ve iklimsel koşullardır. Bu iki etken yetiştirilen ürün çeşitliliğini etkilediği gibi insanların kültürel yemek tercihlerini de belirler. Ege’nin bir köyünde yaşayan kişiyle Doğu’da veya Karadeniz’de bir köyde yaşayan kişinin beslenmesi aynı değildir. Bölgenin coğrafyası ve iklimi yetiştirilen ürünleri etkiler. Kıyı bölgelerinde daha çok deniz ürünleri, dağlık alanlarda ise et ve süt ürünleri, verimli ovalarda ise de taze sebze ve meyve gibi ürünler tüketilir. İklim koşulları da ne yiyip ne içtiğimizi de etkiler. Soğuk iklimlerin yaşandığı bölgelerdeki kişiler daha fazla enerjiye ihtiyaç duyduğu için genellikle yağ oranı yüksek etler veya kuruyemiş gibi besinleri tüketirler. Sıcak iklimlerde yaşayanlar ise vücudu serin tutan hafif yemekler tercih ederler. Salata çeşitleri ve karpuz gibi su içeriği yüksek ürünler tercih edilir.
· Tarım İmkânları: Beslenme kültürünün bölgelere göre değişiklik göstermesinde tarımın ve hayvancılığın etkisi de büyüktür. İnsanların ne yediğini bulundukları coğrafyanın sunduğu tarımsal ve hayvansal kaynaklarda şekillendirir. Tarım bölgenin toprağına, iklimine veya su kaynakları gibi durumlara göre farklılık gösterir. Bu farklılıklarda bölgede yetiştirilen ürünlerin çeşitli olmasını sağlar. Kurak iklime sahip olan bölgelerde daha çok buğday veya arpa gibi tahıllar üretilir. Bu durumda o bölgelerde yaşayan insanlarda daha çok ekmek, bulgur ve erişte gibi tahıl ürünleriyle beslenmesini sağlar. Ilıman iklime sahip olan bölgelerde ise daha çok zeytin, üzüm, domates ve biber gibi ürünler yetiştirilir. Bu sayede de o bölgelerin beslenme kültüründe daha çok sebze ağırlıklı yemekler yer alır.
· Hayvancılık Koşulları: Hayvancılığın bazı bölgelerde daha yoğun bir şekilde yapılması et, süt ve süt ürünlerinden oluşan bir beslenme kültürünü ortaya çıkarır. Büyükbaş hayvancılığın hakim olduğu bölgelerde et tüketimi daha yaygındır. Küçükbaş hayvancılığın hakim olduğu bölgelerde ise süt ve süt ürünleri beslenme kültüründe yer alır. Balıkçılığın yapıldığı bölgelerde ise daha çok deniz ürünleri masalarda yer alır.
· Ekonomik ve Sosyal Durum: Ekonomik ve sosyal durumda beslenme kültürünün değişiklik göstermesinde diğer etkenler kadar etkilidir. Gelir düzeyine, eğitim durumuna veya yaşam tarzlarına göre bölgelerin yeme-içme alışkanlıkları da değişir. Yüksek gelirin hakim olduğu bölgelerde daha çok et, süt ürünleri, ithal gıdalar veya deniz ürünleri gibi maliyeti yüksek besinlerle beslenme gerçekleştirilirken gelir düzeyi düşük gelirli bölgelerde ise bakliyat, ekmek ağırlıklı gibi daha ucuz ve doyurucu ürünlerle beslenme gerçekleştirilir. Sosyal durumda beslenme kültüründe değişkenlik yaşanmasına sebep olur. Eğitim düzeyi arttıkça daha sağlıklı beslenme bilinci de artar. Göç alan bölgelerde de farklı beslenme şekilleri ortaya çıkar. Özellikle İstanbul gibi göç alan yerlerde farklı mutfaklar birbirine karışır.
· Dini İnançlar: Ülkemizin her bir bölgesinde farklı dinlere mensup kişiler yaşamaktadır. Her bir dinin beslenmeye karşı kuralları, yasakları ve önerileri vardır. Dini inançlar kişilerin ne yiyip içtiğini, pişirme yöntemlerini veya ne zaman yemeleri gerektiğini de etkileyebilir. Bu nedenle dini inançlar beslenme kültürünün şekillenmesinde doğrudan etkilidir.
· Alışkanlıklar veya Geleneksel Kurallar: Nesilden nesile aktarılan yemek tarifleri ve sofra düzenleri de beslenme kültürünü güçlü bir şekilde şekillendirir. Sofra adabı, misafirlik kültürü, yemeklerin sıralanışı ve alışkanlıkların etkisi her bölgede farklılık gösterdiği için beslenme kültüründe de farklılıklar yaşanır.
Bölgelerde Nasıl bir Beslenme Kültürü Hakimdir?
· Karadeniz: Yağışlı iklime sahip olan bölgede daha çok yeşilliğin hakim olduğu bir beslenme kültürü hakimdir.
· Ege: Ege Bölgesinde daha çok sebze ağırlıklı ve zeytinyağlı yemeklerin öne çıktığı bir beslenme şekli vardır.
· Marmara: Marmara bölgesi sanayileşmesinin fazla olduğu bir bölge olduğu için modern ve geleneksel mutfağın iç içe olduğu bir beslenme kültürü hakimdir.
· İç Anadolu: Bu bölgede daha çok tahıl ve baklagillerin hakim olduğu bir beslenme hakimdir.
· Doğu Anadolu: Soğuk iklimin hakim olduğu bu bölgede kalori değeri yüksek olan et ve süt ürünleri daha çok kullanılır.
· Güneydoğu Anadolu: Güneydoğu Anadolu’da etli ve bol yağlı yemeklerin hakim olduğu beslenme kültürü hakimdir.
· Akdeniz: Akdeniz Bölgesi’nde daha çok sebze, meyve ve deniz ürünlerinin yer aldığı bir beslenme kültürü hakimdir.
Farklı Beslenme Kültürünün Olması Faydalı mıdır?
Türkiye gibi zengin kültürel mirasa ve iklim koşullarına sahip olan bir ülkede beslenme farklılıkların olması birçok fayda sunar. Farklı beslenme şekillerinin olması Türk mutfağını dünya çapında eşsiz kılar. Bu durumda özellikle gastronomi turizmi açısından ülkemizi ön plana çıkartır. Farklı beslenme kültürünün olması besin çeşitliliğini ve dengeli beslenmeyi sağlar. Beslenme kültüründe farklılık olması kısaca hem bireysel hem de toplumsal anlamda faydalı bir durumdur. Bu yüzden zengin mutfak kültürümüze sahip çıkmalı ve her bir farklı beslenme şeklini olduğu gibi kabul etmeliyiz.