Günümüzde artık pek çok sanat dalı dijitalleşiyor. Tiyatro oyunları ise hâlâ sahnede kalmaya devam ediyor. Perde açıldığı zaman sahnede oyuncular yer alır ama oynadıkları oyunun duygusu, düşüncesi izleyiciye geçer. Dijital platformlar hızla yayılırken tiyatro hâlâ nasıl ayakta kalabiliyor?

İnsanlık tarihi kadar eski olan bu sanat dalı, canlı performansa dayalıdır. Perde açıldığında oynanan hikayenin derinliği seyirciyi büyüler. Seyirci katkısıyla eşsiz bir deneyime dönüşür. Peki yaşanan dijital dönüşüm tiyatroyu nasıl şekillendirir?

Neden Tiyatro Bu Kadar Etkili?

Tiyatro sahneleri her ne kadar bir eğlence aracı gibi görülse de aslında toplumun aynası gibidir. Toplumsal sorunları işleyerek izleyiciye farkındalık katar. Zaten sahnede en sık rastladığımız konular; aile içi çatışmalar, savaşlar, göç ve adalet gibi konulardır.

Sahneye çıkan oyuncular oynadıkları karakterin duygusunu, düşüncesini yansıtır. Böylece seyirciler de kendi hayatlarından bir parçayı bulur veya o hayatla bir empati kurar. Bazen de sorunlar ele alınarak izleyici düşündürülür. Kadın haklarından çevre sorunlarına çok geniş konular ele alınarak izleyicinin bu konularda düşünmesi istenir.

Oyunu seyreden seyirci ya kendi hayatından ya yakınlarınınkinden bir hayat kesiti bulabilir. Sorunlara, düşüncelere ve duygulara sahnenin ışığı altında bakılır. Sahne sanatı olmanın ötesinde tiyatro, aslında insan ruhunu besler. İnsanı, yine insan yoluyla insana anlatır. Kimi zaman güldürür kimi zaman kahkaha atarken gözyaşları süzülür.

Sahnedeki canlı atmosferin, yaşanan anlık duygunun tekrarı olmaz. Sahnedeki anlar o ana özeldir ve benzersizdir. Bu da seyirci üzerinde farklı bir etki bırakır. İnsana ve hayata farklı bir pencereyle baktıran bu sanat dalı, bu etkileşimle varlığını devam ettiriyor.

Günümüzün Dikkat Çeken Oyunları

Son yıllarda yeni yazılan ve özgün olan oyunlar dikkat çekiyor. Buna en güzel örneklerden biri Çok Güzel Hareketler. BKM mutfak ekibi yazdıkları skeçlerle izleyicisini güldürüyor, aynı zamanda da düşündürüyor. Hem genç yeteneklerin sahnede rol alması hem de oyunların interaktif olarak sunulması seyirciyi de cezbediyor. Bu özellikleriyle de en çok izlenen oyunlar arasında yer almayı başarıyor.

Sahnelerde gerek klasik gerekse modern yorumlar yer alabiliyor. Devlet Tiyatroları bu yıl 10 yerli 28 çeviri olmak üzere 25 ilde 38 oyun sergiliyor. 13 tanesi yerleşik olarak devam ediyor. 12 tanesi ise turne sahnesi olarak perde açıyor. Son dönem için dikkat çeken bazı oyunlardan seçmeler:

·         Nevra Sezerli 11 yıl sonra Ağaçlar Ayakta Ölür isimli klasik eserle tiyatro severle buluşuyor. Başarılı oyunlardan biri olarak dikkat çekiyor. Özellikle aile bağlarını işlemesi, insan ilişkilerinin derinlemesine vurgu yapılması seyirciyi bu oyna çekiyor.

·         Okan Bayülgen’in yönettiği ve oynadığı Drakula, Bram Stoker’ın klasik eserinden ilham alıyor. Gerek görsel gerekse işitsel olarak seyirciye güzel bir deneyim sunuluyor.

Şubat ayı tiyatro programı ise 110. yıl etkinlikleri kapsamında İstanbul Şehir Tiyatroları tarafından34 oyunla hem klasik hem de çağdaş yazarların eserlerine yer veriliyor. Dikkat çeken oyunlardan bir kaçı:

·         William Shakespeare’in vazgeçilmez eseri Hamlet, klasik metnin çağdaş bir yorumlaması şeklinde Engin Alkan’ın rejisiyle sunuluyor.

·         Gidion’un Düğümü ile eğitim sistemi, sosyal medya, aile, ahlak gibi pek çok kavram işleniyor.

·         Savaş ve Barış tarihi anlatırken hem de insanı ön plana çıkaran yanlar vurgulanır. Tolstoy’a ait olan eseri Aleksandar Popovski yönetiyor.

·         Cadı Kazanı Arthur Miller’in yazdığı bu oyun ilk kez şehir tiyatrolarında seyirciyle buluşuyor.

Ayrıca Atatürk Kültür Merkezinde bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Uluslararası Kadın Oyun Yazarları Tiyatro Festivali de kaçmaz. Hem yerli hem de yabancı tiyatro kurumlarının desteğiyle sergilenecek oyunlar için bilet ayırtmakta gecikmeyin.

Tiyatroya Gitmek İçin 5 Anlamlı Sebep

Tiyatroda perde açıldığı anda artık büyülü bir ortam başlamış demektir. Seyirci o büyüye ister istemez çekilir. Oyuncular da kimi zaman düşündürür kimi zaman güldürür. Ama her zaman geride derin bir sorgulama kalır. Sahne performansları benzersiz bir deneyim yaşatır.

Sinema veyahut televizyon ekrandan aldığımız kurgulardır. Fakat sahne anlık gelişen duygulara, doğaçlamaya sahiptir. Oyuncular seyircinin enerjisini hissettiği gibi seyirci de oyuncunun enerjisini alır. İşte tiyatroya gitmek için 5 sebep:

·         Sahnede oyuncuların anlık yaşattığı duygular, heyecan müthiş bir deneyimdir.

·         İzleyici oyundan çıktığında artık farklı bir bakış açısına sahiptir.

·         Farklı kültüre ait eserler kültürü aktarır, aynı zamanda döneme ait olan eserler dönem hakkında fikir verir.

·         Gerek tarihi anlatan gerekse edebi olarak değerli olan eserler hem bilgi verir hem de farkındalık kazandırır.

·         Sahnede gördüğümüz dekor, tasarımlar, ışık adeta bir görsel şov izlenimi uyandırır.

Tiyatro Dijital Dönüşümden Nasıl Etkilenir?

Sanat etkinlikleri aslında dijitale taşınıyor. Online gösterimler de yapılıyor. Ama izleyici olarak sahnede sergilenen bir oyunu perde açıldığı anda canlı olarak izlemenin keyfi bambaşka. Tiyatroda ihtiyaç sadece bir sahne, dekor, ışık ve oyuncudur.

Her ne kadar artırılmış gerçeklik AR ve sanal gerçeklik VR teknolojileri sahne sanatlarıyla ilgili farklı bir boyut getirse de şu an dijital pazarlamanın olumlu etkilerini görüyoruz. Sosyal medyada paylaşılan oyundan kesitler, oyunların reklamını yapıyor. Online kampanya biletleri, daha geniş kitlelere ulaşmayı sağlıyor.

Dijital dönüşüm ileride daha interaktif, daha yenilikçi dekorların olduğu, hologram teknolojisi ile farklı tekniklerin uygulanabileceği aşikâr. Ama halihazırda şu an olumlu etkilerin yansımaları söz konusu. İlerisi için birtakım zorluklar olabilir. Ama özünde insan ve duyguları olan her iş etkisini sürdürecektir.

Tiyatro Kültürü Nasıl Yaşamaya Devam Eder?

Tiyatro kültürü toplumun ruhunu da yansıttığı için güçlü bir anlatıya sahiptir. Dönem oyunları izlendiğinde özellikle o dönemin sosyal yapısı anlaşılır. Sorunları ve gündemi gözlemlenir. sinema ve televizyona, günümüzde internete rağmen Shakespeare’in oyunları sahnede yer alabiliyorsa dönüşümden az etkilendiğini söyleyebiliriz.

Sahnenin en önemli gücü, insanın başka bir insana temas edebilmesidir. Zaten tiyatroyu özel yapanlardan biri de perde açıldığında sizi büyülü bir atmosfere çekip o oyunun içine almasıdır. Bir anda kendi gerçekliğinizi bırakır, o oyunun içinde bulursunuz kendinizi. Dijital dönüşüme rağmen hem küçük hem de büyük şehirlerde tiyatroya ilgi devam ediyor. Siz de bu yıl gecikmeden yerinizi ayırtın!