Tiyatro önemli sanat dallarından birisidir. Tiyatro ortaya çıktığı ilk andan itibaren toplumsal değişimleri, bireysel duyguları ve kültürel değişimleri sahnede yansıtmıştır. Tiyatro ile hem insan hem de toplum kendini sahnede anlatma fırsatı bulmuştur. Tiyatro sadece bir sanat dalı değildir. Bazen bir ayna, bir hafıza veya haykırıştır.

Tiyatroda ışıkların yanmasıyla ayrı bir dünyaya giriş kapıları açılır. Açılan bu kapılarla sadece oyunlar değil geçmişten bugüne gelen kültürel süreklilikte ortaya çıkar. Gelin birlikte tiyatronun doğuşuna, önemine, faydalarına ve geleceğine beraber bakalım.

Modern Türk Tiyatrosunun Doğuşu

Türk tiyatrosunun kökeni çok eskilere dayanmaktadır. Geleneksel Türk tiyatrosunun geçmişi için Hacivat ve Karagöz, orta oyunu, meddah ve köy seyirlik oyunlarına bakmalıyız. Geleneksel Türk tiyatrosunun kaynağı halktır. Halkın yaşam tarzları, inançları ve sözlü anlatım gelenekleri tiyatro için iyi kaynak olmuştur. Batılı anlamda modern Türk tiyatrosunun temelleri ise 19. yüzyılda atılmıştır. Osmanlının batılılaşma süreciyle başlayan modern tiyatro döneminde önemli oyunlar ortaya koyulmuştur. Şinasi veya Recaizade Mahmut Ekrem gibi isimler tiyatroyu hem sanat hem de toplumu eğitmek amacıyla kullanmışlardır. Tiyatronun büyük dönüşümü Cumhuriyet dönemiyle başlamıştır. Cumhuriyet’in ilanıyla tiyatro daha sistematik bir hale gelerek günümüze ulaşmıştır. İstanbul Şehir Tiyatrosu ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü gibi kurumlarla tiyatro resmi olarak da desteklenmiştir. Türk tiyatrosunun modern hale gelmesi Tanzimat dönemiyle başlamış ve Cumhuriyet dönemiyle de daha kurumsallaşmıştır.

Tiyatronun Zamana Direnmesi

Tiyatro gelişerek ve değişimde göstererek günümüze kadar gelmiştir. Tiyatro önemi kaybetmeyecek bir sanat dalıdır. Diğer sanat dallarında olduğu gibi tiyatroda yaşadığı döneme uyum sağlamış ve o dönemin şartlarını kendine kaynak olarak hazırlamıştır. Orta Çağ’da dini oyunlar sahnelenirken günümüzde daha çağdaş metinler tiyatroda yerini almıştır.

Tiyatro her dönemde ve zamanda sahnede perde açarken maalesef ki pandemi döneminde kesintiye uğramıştır. Salgından dolayı eve kapanma ve dışarı çıkmama gibi durumları yaşadık. Bu durumdan etkilenen alanlardan birisi de tiyatrodur. Dışarı çıkma yasağının olması, konser gibi kalabalık etkinliklerin iptal edilmesi sebebiyle tiyatroyla da bir dönem uzak kaldık. Fakat bu durum tiyatroyla izleyicinin buluşmasına yine de engel olamadı. Teknolojinin gelişmesiyle dijital platformların yaygınlaşması ve çeşitlenmesi bizleri tiyatroyla buluşturmaya devam etti. Yaşanan bu kriz bizlere tiyatronun istediği zaman biçimde değiştirebileceğini gösterdi. Dijital platformlar üzerinden canlı yayınlanan tiyatro oyunları veya online gösterimler izleyiciyle buluştu.

Evet, salondaki heyecan ve katılım eksik olsa da tiyatro faaliyetlerine devam etti. Bu durumda bizlere gösteriyor ki tiyatro için illa fiziksel bir mekân gerekmez. Tiyatro anlatmak istediğini mekâna bağlı kalmadan da anlatır. Şartlar ne olursa olsun tiyatro yaşamak için mutlaka bir yolunu buluyor. Tiyatro ve izleyici birbirini tamamlarlar. İzleyici tiyatroya tiyatroda izleyiciye ihtiyaç duyar. Salonların kapanması ve perdelerin inmesi tiyatroyu hiçbir zaman engelleyemedi. Sanat her zaman bir yolunu bularak sanatseverlerle buluşmaya devam etti.

Tiyatronun Her Kitleye Hitap Etmesi

Tiyatro öyle bir sanat dalıdır ki her kesimden izleyiciye hitap eder. Bugün tiyatro salonlarına baktığımız zaman koltuklarda sadece belli bir yaş grubu izleyicisini görmeyiz. Salonda gençleri, yetişkinleri, yaşlıları ve hatta çocukları bile görürüz. Bu durum aslında oldukça umut verici gelişmelerden birisidir. Salonda farklı izleyicilerin olması tiyatronun da her izleyiciye karşı kucaklayıcı bir tavrının olduğunu gösterir. Son yıllarda tiyatro alanında yaşanan gelişmeler her yaştan izleyici etkilemeyi başarmıştır. Yeni nesil sahneler ve oyuncular, çağdaş metinler artık gençlerin de ilgisini çekiyor. Çünkü tiyatro artık biraz bugünü de anlatıyor.

Gençler tiyatro da yaşadıkları dönemleri, kendi benliklerini ve özlemini duydukları duyguları buluyor. Bu konuda sosyal medyanın tiyatro üzerindeki rolünü de atlayamayız. Sosyal medya her alana yön verdiği gibi tiyatroya da yön verir. Çünkü tiyatro oyuncuları sosyal medyada geniş kitleler tarafından takip edilebiliyor. Tiyatro sahnesinin bir bölümü sosyal medyada paylaşılarak popüler hale gelebiliyor. Bu sayede tiyatro daha geniş kitlelere ulaşarak büyümeye devam ediyor. Dijitalleşmenin tiyatro üzerindeki etkisi bazı kesimler tarafından olumsuz olarak algılanmaktadır. Çünkü dijitalleşme ile tiyatronun önemini kaybedeceği ve tiyatronun yerini başka uygulamaların alacağı düşünülmektedir. Dijitalleşme aslında tiyatroyu tanıtarak tiyatronun büyümesini sağlar. Sosyal medyada paylaşılan tiyatro oyunları veya sahneleri daha fazla kişiye ulaşır. Ülkemizdeki her bireyinde sosyal medya kullandığını varsayarsak tiyatro sosyal medya aracılığıyla daha fazla kişiye ulaşarak ilgilerini çekecektir. Kısaca tiyatro zamana ve mekâna direnerek izleyiciye ulaşmanın bir yolunu mutlaka bulacaktır.

Tiyatronun Topluma ve Bireylere Faydaları

Tiyatro güçlü sanat dallarından birisidir ve hem topluma hem de bireylere birçok yönden fayda sağlar. Tiyatro ile toplumsal farkındalık yaratılır. Tiyatroda bazen sosyal sorunlar ele alınarak sahneye taşınır. İzleyici sahnede izlediği sorunlara karşı daha bilinçli bir hale gelebilir. Tiyatro farklı kesimlerden insanları bir salonda toplayarak dayanışmanın da temellerinin atılmasını sağlar. Tiyatro bireylerin empati yeteneğinin de gelişmesini sağlar. İzleyici oyundaki bir karakterle bağ kurarak karakterlerin yerine kendini koyar. Tiyatro ile bireyler daha yaratıcı düşünme biçimleri kazanırlar. Strese karşı tiyatro iyi bir terapi yöntemidir. Kişiler stresli olduğu anda tiyatro oyunu ile eğlenerek daha sağlıklı bir zihne sahip olur.

Tiyatronun Erişilebilirliği

Tiyatro önemini kaybetmeden daha da gelişerek gelecekte de yerini alacaktır. Tiyatro bazen beklenmedik sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Maddiyat, savaş veya hastalık gibi sebeplerden dolayı tiyatro geçici olarak kesintiye uğrayabilir. Bu tarz sorunlar bile tiyatroyu geçici olarak engeller. Çünkü tiyatro seyirciyle buluşmak için mutlaka bir yolunu bulur. Tiyatro için fiziksel bir mekân gerekmeyeceği için izleyiciyle buluşturmak için farklı yöntemler de bulunabilir. Büyük şehirlerde tiyatroya erişmek oldukça kolaydır. Fakat küçük yerlerde tiyatroya erişim daha kısıtlı bir hale geliyor. Bu durumu önlemek ve sanata erişilebilirliği eşit hale getirmek için daha modern çalışmaların yapılması gerekir. Okullarda tiyatro etkinlikleri düzenlenebilir. Özellikle küçük şehirlerde tiyatro kursları açılarak katılımcıların kendi tiyatro sahnelerini kurmalarına izin verilebilir. Gezen tiyatro gibi bir çalışma yapılarak uzak köylere veya kasabalara gidilebilir. Sanat bilincinin aşılanması açısından bu tarz çalışmaların daha da geliştirilerek faaliyete geçirilmesi gerekir.