Sanat her dönemde insanlığın kendini ifade etme biçimlerinden birisidir. Fakat sanat anlayışı günümüzde evrim geçiriyor. Sanat anlayışının evrim başlangıcı teknolojiyle başlamış ve Z ve Alfa kuşağının sahneye çıkmasıyla da evrimini tamamlamıştır.

Sanat var olduğu günden itibaren bulunduğu topluma ve toplumun gereksinimlerine göre şekillenmiştir. Bu sayede sanat gelişerek günümüze kadar gelmiştir. Ait olduğu toplumun ve dönemin şartlarına ayak uyduramayan sanat geri kalmaya da mahkumdur. Günümüzde de sanat teknolojinin ve dijital dünyanın sunduğu imkanlarla farklı bir yönde ilerlemektedir.

Sanat teknoloji ve dijital dünyayla değişim gösterse de özellikle Z kuşağı klasik sanat anlayışı dışına çıkarak yeni bir sanat deneyimi yaratmıştır. Yeni nesil artık sanat alanı için kendisine ayrı bir sayfa açtı diyebiliriz. Peki, yeni nesil sanata nasıl bakıyor? Hangi sanat türleri daha çok ilgilerini çekiyor? Bu soruların cevabına beraber bakalım.

Peki Kimdir Z Kuşağı ve Alfa Kuşağı?

Yeni nesil ve sanat ilişkisine bakmadan önce Z ve Alfa kuşağı kimdir, ona bakalım. 1997-2010 yılları Z kuşağını kapsar. Alfa kuşağı yani dijital kuşak ise 2010-2025 yıllarını kapsar. Bu nesil teknolojinin içine doğmuş ve dijital ekranlarla büyüyen bireylerdir. Dolayısıyla onların sanat başta olmak üzere tüm alanlarda ilişkisi diğer kuşaklardan farklıdır.

Klasik sanat anlayışıyla hareket etmeyen yeni nesil sanat deneyimlerinde daha çok dijital platformları tercih ederler. Çünkü dijital teknolojiler kişilere daha kolay erişim fırsatı sunarlar. Dijital çağda büyüyen yeni kuşak sanatta sadece izleyici olmakla da kalmıyor. Sanatı dönüştüren, üreten veya zaman zamanda eleştiri rolüne geçen yeni nesil bizlere farklı bir anlayış sunar.

Yeni Nesil ile Değişen Sanat Algısı

Sanat insanlığın başlangıcından itibaren sürekli dönüşen bir yapıya sahiptir. Mağara duvarına kazınan resimlerle başlayan sanat bugün dijital ortamlarda hayat bulmuştur. Teknolojinin gelişmesiyle dijital çağı yaşamamız sanatın dönüşümünü hızlı bir şekilde gerçekleştirmiştir. Hem sanat mekânı hem de sanat anlayışı yeni nesil ve dijital çağın birlikteliğiyle daha farklı bir boyuta geldi. Geleneksel sanat biçimleri tabi ki hala değerini koruyor. Fakat yeni nesil geleneksel sanat formlarını dijital araçlarla harmanlayarak daha çağdaş ve kolay erişilebilir bir hale getiriyor. Onlar için “müze gezmek”, “sanat galerisi ziyaret etmek” veya “konsere gitmek” artık klasik bir tercih haline geldi.

Yeni nesil artık özellikle sosyal medya üzerinden sanata ulaşıyor. Sosyal medya ile gençler görsel veya işitsel fark etmeksizin tüm sanat türleriyle etkileşim içerisine girebiliyorlar. Sosyal medya platformları sanatı daha demokratik bir hale getiriyor. Gençlerin yaratıcı yönünü de ortaya çıkaran sosyal medya platformları yeni türlerinde ortaya çıkmasını sağlıyor. Heykel veya resim gibi sanat dalları yerine video veya animasyon gibi sanat türleri önem kazanıyor. Yeni nesil bizlere sanatın fiziksel bir mekanının olmadığını gösteriyor. Sanat mekan veya zaman tanımadan kendini ortaya çıkarma yeteneğine sahiptir. Yeter ki o kıvılcımı büyüten ve işleyen bir yetenek ona dokunsun.

Yeni Nesil Hangi Sanat Türleriyle İlgileniyor?

Genç kuşağın ilgilendiği sanat türlerinden ilki müziktir. Rap gibi müzik türleri gençler arasında daha yaygındır. Gençlerin gündelik yaşantısına, hayallerine veya duygusal dünyalarına bu müzik türleri daha çok hitap ediyor. Güçlü bir ifade biçimi de olan rap gibi müzik türlerinin gençler arasında yaygınlaşmasının sebebi de daha kolay ve hızlı bir şekilde erişebilmeleridir. Farklı dijital müzik platformları sayesinde gençler müziğe daha kolay bir şekilde ulaşabiliyor.

Genç kuşağın ilgilendiği diğer bir sanat alanı da animasyon veya dijital illüstrasyon gibi görsel sanatlardır. Dijital araçlarla yapılan bu sanatlar sosyal medya aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaşır. Görsel sanatlara yeteneği olan veya bu alanda ilerlemek isteyen genç nesil dijital araçlarla sanat alanına giriş yaparlar. Genç kuşak kısa film, festival filmleri veya belgesel gibi yapımlarla da ilgilenerek hem üreten konumunda olurlar hem de izleyen. Gençler edebiyat alanında da dönüşüm yaşamışlardır. Artık fiziksel basılı kitaplar yerine e-kitaplar veya sesli kitap gibi uygulamaları gelmiştir. Edebiyatta yeni neslin sanat anlayışı dönüşümünden yararlanan alanlardan birisidir. Genç kuşak dijital medya dışında sanatı sokağa da taşıyor. Sokak sanatı ile gençler hem seslerini duyurabiliyorlar hem de toplumda daha görünür olmaya çalışıyorlar. Duvarlara çizilen resimler, danslar veya gruplar halinde sokağın her bir köşesinde verilen konserler... Sokak sanatı da yeni nesil arasında yükselmeye devam ediyor.

Yeni Nesil ile Dönüşüme Uğrayan Sanat Avantajlı mı?

Yeni neslin sanata bakış açısı klasik sanat anlayışına göre daha teknolojik, daha katılımcı ve daha eleştireldir. Sanatın fiziksel bir mekan içerisinde aynı kesime hitap etmesi mantıklı bir durum değildir. Sanata herkes ulaşabilmeli ve sanat çağın getirdiklerine ayak uydurmalıdır. Yeni nesilde tam böyle bir sanat anlayışı ortaya çıkarmaktadırlar. Teknolojinin getirdikleriyle de geleneksel sanatları harmanlayan yeni nesil bir bakıma da sanatın geleceğini şekillendiriyor. Yeni sanat anlayışı genç yeteneklerin de ortaya çıkmasını sağlıyor. Bir kuruma veya kişiye bağlı kalmadan genç sanatçılar eserlerini dijital platformlarda sergileyebiliyorlar veya dijital araçları kullanarak da sanat yapabiliyorlar. Bu sayede sanatın geleceği de şekillenmiş oluyor.

Bizlerin yapması gereken de yeni nesil sanat anlayışını benimsemektir. Bu klasik sanat anlayışını ve türlerini tamamen reddettiğimiz anlamına gelmiyor. Yine bir müzeye gidebilir, sergiyi ziyaret edebilir veya bir sanatçının konserine bilet alabiliriz. Her ne kadar kabul etmesek de dünyamız dijital çağla birlikte bir dönüşüm geçiriyor.

Sanat başta olmak üzere tüm alanlar çağdaş ve hızlı bir dönüşümün içerisinde kendisini buluyor. Sanatın yeni bir anlayış içerisine girmesi genç yetenekler ve sanatseverler açısından da oldukça avantajlıdır aslında. Maalesef ki hala sanat eşit bir şekilde her bireye ulaşamamaktadır veya her sanatçı özgür ve rahat bir şekilde sanatını yapamamaktadır. Sanatın yeni nesil ve dijital dünya aracılığıyla dönüşüme girmesi de bu sorunları ortadan kaldıracaktır. Sanat hem erişilebilirlik hem de üretim açısından herkese büyük fırsatlar sunacaktır. Bu sayede sanatta farklı sesler yükselecek, sanata her yerden kolay erişim sağlanacak ve sanatın sınırları yeniden çizilecektir.